15 Garip Düğün Geleneği
ÇEK CUMHURİYETİ
Damadın yakın arkadaşları gelini kaçırıp bir yere saklarlar. Damadın gelini bulmasıyla gelini hep koruyup kollayacağı simgelenir. Düğünün sonundaysa gelinin duvağı ve damadın ayakkabıları misafirler arasında dolaştırılır. Misafirler de çiftin balayı tatili için ayakkabı ve duvağın içine para koyarlar.
ALMANYA
Alman gelinleri düğünde duvak yerine mücevher ve çiçeklerle süslenmiş bir taç takarlar. Düğün töreninin ardından çift bir kütüğü testereyle keser, bu da karşılaştıkları zorluklara birlikte göğüs gerecekleri anlamına gelir. Misafirler çiftin üstüne pirinç serperler, bu da bereketi simgeler. Gelinin saçında kalan pirinç tanesi sayısı kadar çocukları olacağına inanılır.
AFRİKA
Afrika’nın bazı bölgelerinde damat adayı, kızı ailesinden istedikten sonra kızın ailesi kabul ederse, gelin adayına para ve fıstık verir. Gelin fıstığı damatla bölüşür, çiftin birleşmesine yardımcı olan aracıya da bir parça verilir. Bu komşulara ve akrabalara düğün daveti anlamına gelir.
İSKOÇYA
Gelin, düğünden bir gün önce sokağa çıkarılarak kirletilir. Yumurta salça gibi maddeler birbirine karıştırılır. Baştan aşağıya karışımla kaplanan gelin, herkesin görmesi için şehirde dolaştırılır. Gece ise aile büyüklerinin ortasına oturur ve onlara ayaklarını yıkatır. Bu gelenek çiftin mutluluk yolunda yürümelerini sembolize eder. Düğünde ise gelin iki ayakkabısına da bozuk para koyar.
ÇİN
Astrolojiye tutkuyla bağlı olan Çin’de düğün tarihi seçimi de çiftin geleceği için oldukça önemlidir. Ay takviminin 7. ayının son 15 günü hariç çift, doğum günleri ve astrolojik işaretlere göre en uygun günü seçer. Ay takviminin 7. ayının son 15 gününde evlenmenin uğursuz olduğuna inanılır; çünkü o dönemde cehennemin kapısının açılıp kayıp ruhların serbest kaldığına inanırlar. İyi şans getirdiğine inanıldığı için çiftin düğünü mutlaka buçuklu saatlerde başlamalıdır. Evlilik mi matematik yüksek lisansı mı belli değil…
TÜRKMENİSTAN
Yüzyıllardır geleneklerini devam ettiren Türkmenistan’da ise Türkmen gelinlerinin düğünlerde giydiği kıyafetlerin ve takıların ağırlığı neredeyse kendi ağırlıkları kadar oluyor.Sadece takıların ağırlığı 36 kiloyu bulurken, “kürte” olarak adlandırılan el işlemeli gelinlik örtüsü ve ve diğer kıyafetlerle birlikte bu ağırlık 40 kiloyu aşıyor.
FAS
Fas’ta düğünler genellikle 7 gün sürer. İlk gün gelin süt banyosu yapar ardından elleri ve ayaklarına kına yakılır. Düğün sürecince gelinin kıyafetini sık sık değiştirmesi beklenir. Düğün için standart bir gelinlik yoktur fakat ipek gibi pahalı kıyafetler tercih edilir.
HİNDİSTAN
Düğünde damat kayınvalidesi tarafından karşılanır, damadın ayakları yıkanır ardından süt ve bal ikram edilir. Gel de bunu bizim burada uygulat. Gelin-damat düğün yerinde yakılan kutsal ateşin etrafında 4 kere dönerler ve masalarına doğru koşmaya başlarlar kim ilk oturursa evde onun sözünün geçeceğine inanılır. Bir başka gelenek de gelinin önce ağaçla evlenmesi. Amaç ilk akla geldiği gibi önce gerçek odunla evlendirip olayı yumuşatmak değil tabii. Asıl amaç, evliliği kutsamak.
FRANSA
Düğün günü gelin eski aşkları ve düşüncelerinden tamamen arınmak için uzun bir banyo yapar. Damat gelini evinden alır ve kiliseye yürüyerek giderler. Özellikle küçük şehirlerde, çocuklar ellerinde beyaz kurdelelerle gelinle damadın yolunda durur, gelin elindeki makasla kurdeleri keser bu da karşılarına çıkacak engelleri aşacakları anlamına gelir. Burada da benzer uygulamalar var ama daha ziyade arabanın üzerine atlayıp ezilmeden para istemek şeklinde…
FİNLANDİYA:
Bizim çiçek geleneğine benzer bir gelenek de Finlandiya’da bulunmakta. Finlandiyalı gelinler düğünde el yapımı altın bir taç takarlar. Törenden sonra bekar genç kızlar gelinin etrafında toplanır. Gelin, genç kızlar arasından birini seçerek altın tacını ona verir, seçilen kızın ondan sonra evleneceği düşünülür.
İSVEÇ:
İsveç düğünlerinde ise misafirler gelin ve damadı öperler. Eğer gelin tuvalete giderse tüm kadın misafirler damadı öpmek için sıraya girerler. Eğer damat ortalıklarda görünmezse erkekler gelini öpmek için sıraya girerler.
VİKİNGLER:
Vikingler zamanında evlilikler açık arttırma şeklinde yapılıyordu. Damat adayı gelin adayı için kızın babasına fiyat teklif eder ve bu fiyat üzerinden pazarlık yapılırdı. Belirlenen para miktarı çeyiz için kullanılırdı. Ayrıca gelinin sağ ayağına babası gümüş, sol ayağına da annesi altın takardı ve bu gelenek çiftin hayatları boyunca altın ve gümüş sıkıntısı çekmemeleri dileğini temsil ederdi.
PAKİSTAN:
Ülkenin bazı bölgelerinde damat adayı kızın aile büyükleri tarafından sınavdan geçirilir. Bu sınav, aile büyüklerinin damat adayına akla gelebilecek tüm hakaret ve küfürleri etmeleri, damat adayının ise tüm bunlara katlanabilecek kadar soğukkanlı olmasına dayanmaktadır. Sınavdan başarıyla geçen genç evlilik iznini almış olur. Burada biraz sıkıntı yaşanır hissi veriyor insana…
MORİTANYA:
Evlenme çağına gelen kızların en az 60, en fazla da 100 kilo olması gerekiyor.Eğer yemek yemezlerse de kızlar cezalandırılıyor. “Ye kızım yiyene bir şey olmaz” felsefesi hakim herhalde bu şirin ülkede…
POLONYA:
Polonya’da gelinler düğünde para karşılığı dans ederler. Öyle dansöz kıyafeti filan yok, bizzat gelinin ta kendisi…
KOLOMBİYA:
Gelinin annesi gerdeğe giren çiftin yatağının kenarına oturarak ilk ilişkiye şahitlik ediyor. Yok artık…