3 SATIŞ TEKNİĞİYLE BEKARLIĞA ELVEDA
Bir kadını seninle birlikte olmaya ikna etmek dünya üzerindeki en zor ve en önemli satıştır. Official Speed Seduction topluluğunun kurucusu Ross Jeffries araştırmalarıyla sürünün arasından sıyrılıp 3 temel adımda biriyle tanışıp sevgili olabilme tekniklerini anlatıyorum. Buyursunlar…
Önce Kadınlar İçin
Şimdi konuyu hem kadınlar hem erkekler için anlatıyorum. Önce kadınlardan başlayalım. Kendiniz olun işte. Giyinin, birazcık özenin, süslenin çıkın. O kadar. Bitti. Ne olacaktı ki?
Sonra Erkekler İçin
Gelelim erkeklere, en temel noktadan başlayalım. Dışarıda bir kadınla tanışmanın ve onunla ilişkilenebilmenin yolu satıştan geçer. Biriyle tanışmak ve telefonunu almak gerçek bir satış hikayesidir.
Giriş – Tanışma ve ilk cümle
(Burası savunmayı kırmanız ve yaratıcılığınızı kullanmanız gereken yer.)
Gelişme –Hikaye ve Dinleme
(Burası neden sizinle birlikte olması gerektiğini anlatmanız ve kendisini anlatmasını sağlamanız gereken yer.)
Kapanış – Giriş-Gelişmeyi Mahvetmeden Çekilebilme
(Telefon numarasını almak, öpmek, akşamı birlikte geçirmek…)
Profesyonel Bir Satışçı Gibi Düşün!
Savunmasını kırmadan insanlara bir şey satamazsınız. Nasıl ki size sabahın köründe telefon açan banka temsilcisine, sokakta yanınıza gelen satış temsilcisine karşı önyargılı davranıyorsunuz ya. Oradan düşün işte. Empati kur. Sana nasıl yaklaşsa o hızlı hızlı yürümenin arasında ya da sabahın o sinirli halinde satışçıyı dinlemeye başlarsın? Öyle bir tavrın olmalı.
Samimi ol. Gülümsemeni ve kendine güvenini hiç bırakma.
Savunmasını kır. Kafasını karıştır.
Yalvarma ama ısrarcı ol.
Sonunda avın senin onu hak ettiğini düşünmesi gerekir. Sende farklı bir şey olduğunu hissetmesi gerekir. Bunun sadece senin tipinle ya da okuduğun okulla, çalıştığın işle bağlantılı olduğunu düşünüyorsan çık da sokağa bak. Her güzel kadın Brad Pitt’le birlikteyse gelin birlikte aseksüel olalım ama değil. Kadınlar yakışıklı olana değil güçlü olanlara av olmayı kabul ederler. Çünkü sen güçlüysen o da içgüdüsel olarak onu koruyacağını, kırılmayacağını ve ona güçlü bir çocuk vereceğini düşünür. Hepimiz atalarımızın mirasından besleniyoruz. Çiftleşmedeki en temel karar verme mekanizmamız da genetik kuvvete dayanıyor. Güçlüysen sürünün içinden sıyrılırsın. O kadar. Yanlış anlama! Kasların bedeninde değil karakterinde olmalı. Yani son yapman gereken şey,
Güçlü ol. Sağlam dur.
Şimdi adım adım satışı açıp, pişirip, başarılı bir şekilde kapatalım.
Önce Giriş!
İnsanlar ilk 10 saniyede senin hakkında bir karar verirler. Bu yüzden ilk giriş cümlen yaratıcı olmalı. Şunu unutma. Herkes o kadını istiyor. Herkes o kadının gözünün içine bakıyor ama herkes ya onun gelmesini bekliyor, sanki Alice harikalar diyarında gibi ya da gidip çok klişe bir cümleyle başarısız olmayı bekliyor.
Avcı ol. Önce kendini motive et. Unutma. Avlanmazsan aç kalırsın. Avlanmak da cesaret işidir. Başarısız olmaktan korkma. İlk yapman gereken şey gidip konuşacak cesareti toplamaktan vazgeçmek. Cesaret toplama. Git ve konuş. Şimdi. Hemen. Çünkü sen konuşmazsan bir başkası konuşacak. Gerçekten onu beğendin mi? Onunla birlikte olmak istiyor musun? Git ve konuş çünkü onunla daha önce konuşmuş olanlar, insanlık tarihi boyunca gidip o kadınlarla konuşmuş olanlar senden daha yakışıklı ya da zeki insanlar değil. Onlar da senin gibi insanlar sadece anda yaşıyorlar ve hareket geçiyorlar. O zaman!
1-Harekete geç. Hemen.
Düşünmeden adım attın. Yanına kadar yaklaştın. Geldin. Seni fark etti. Göz göze geldiniz ve işte o an! Bu kelime satışın geri kalanını belirleyecek. Özenle seç! Kendine bir tarz belirle. Komik mi olacaksın? Karizmatik mi? Belki heyecanlı olacaksın? Sanki hayatında ilk defa biriyle böyle konuşmaya gidiyormuş gibi utangaç mı olacaksın? Birini seç ve konuş. Söylediklerin net olsun. Mırıldanma. Gözlerinin içine bak ve açılış konuşmanı yap. Her seferinde başka bir tarz da benimseyebilirsin. Ne olursa olsun tavus kuşu gibi o tüyleri ilk anda sonuna kadar açman lazım.
2-Tarzın olsun.
Son olarak konuşmaya onu dahil etmen gerekli. Eğer sadece sen konuşursan başarılı bir monolog ve 3 hayırla seni evine uğurlarız dostum. Onun konuşmasına izin ver. Bir soru sor. Eğer sen sormadan konuşuyorsa bu çok güzel bir şey. Kötü bir şey söylese bile seni muhatap alıyor demektir. Unutma! İtiraz yoksa satış da yoktur. Eğer hiç konuşmadan kapalı bir şekilde seni dinliyorsa o zaman mutlaka konuşman bir soruyla bitsin. Onu konuşmaya dahil et.
3- Konuşmayı diyaloğa dönüştür.
Gelişme ve Hikaye:
Şimdi gelelim gelişme bölümüne. Bu bölüme geçtiyseniz zaten artık istediğin etkiyi yaratmış ve avının dibine kadar gelmişsin demektir. İşte bu noktada önemli olan avının korkmasına, kaçmasına, senden uzaklaşmasına izin vermemek. Unutma. Birinci olmak zordur ama birinciliği korumak daha zordur. Algısının ve dikkatinin sürekli sende olmasını sağlamalısın. Seninle ilgileniyorsa seninle birlikte de olabilir.
1-İlgiyi kendi üstünde tut.
İlgiyi üstünde tutmak demek durmadan konuşmak ve kendinden bahsetmek demek değildir. Hatta kendinle ilgili her şeyi tek bir nefeste anlatırsan o zaman senin hakkında merak edecek başka bir şeyi kalmaz. Her zaman cebinde oynamadığın kartların olsun. İkinci cümlede tüm kurşunları sıkarsan son kurşunu da kendine sıkman gerekir. Doğru zamanlarda kendinle ilgili doğru noktalardan bahset. Çok fazla detaya girme. Komik ya da ilginç anektodlar anlat. Bu bir iş görüşmesi değil. CV’ni ya da özgeçmişini merak etmiyor. Kim olduğun değil, bunu nasıl anlattığın önemli. Çok fazla konuşup kendinden bahsedersen satışı kaybedersin.
2-Kim olduğun değil, bunu nasıl anlattığın önemlidir.
Gelişmede son olarak konuşmayı iyice müziğin sesini kısar gibi kısmaya başlamalısın. Git gide konuşmanın ibresi ona dönmeli. Burada seni önemsemiyoruz dostum. Burada avı önemsiyoruz. Onun için ona sorular sor. Konuşmasına izin ver ve dikkatlice dinle. Orada senin işine yarayacak güzel ipuçları var. Hiçbir kelimesini anlamasan bile onunla ilgileniyor olman bile yeterli. Dikkatlice izle ve dinle. Unutma. Bilgi güçtür. Hakkında sorular sor. Avını konuştur. Kendinden bahsettikçe sana kendini daha yakın hissedecek. Sana yaklaşmasına izin ver.
3- Merak et ve dinle.
Üçüncü adım: Kapanış
Gelelim kapanışa. Artık onun gözünde onlarca kişinin içinden harekete geçmiş, cesur, güçlü, yaratıcı, belki komik, iletişim kurmasını bilen, dinleyen, önemseyen biri olarak karşısında duruyorsun. Artık sana direnç gösteren biri değil, senin yönlendirmeni bekleyen biri var karşında. Şimdi kapanışı yapma zamanı. Hangi noktaya kadar gideceğini sen belirle. Eğer bir önceki dinleme ve soru sorup onu konuşturma etabının hakkını verdiysen nerede duracağını çoktan biliyorsundur. Bil ya da bilme, burada önemli olan net olman. Telefon numarasını mı istiyorsun? O zaman telefon numarasını al ve git oradan. Durma. Uzatma. Unutma! Artık sözleşme yapma noktasına geldiyseniz ilk konuşan satışı kaybeder. Ne istediğini bil ve hedefe git. Ertesi gün yemek mi yiyeceksin? Telefonu alıp zevzekçe mesaj atma. Yer, mekan ve saat ver. Önce sorunu sor. “Kırmızı et sever misin? Suşi sever misin? Balık yer misin?” Cevabını aldıysan artık geç dostum ışıklardan. “Seninle yarın şurada, şu saatte, şunu yemek istiyorum.” Net. Kısa. Hedefe. O kadar. Daha da ileri gidecekler için buradan teknik vermiyorum. Zaten gece yatakta bitecekse yatakta bitecektir. Orası senin ve karşındakinin insiyatifinde.
Ya av olursun ya da avcı
Şimdi derin bir nefes al. Senden daha iyisi yok. Kurbanı oynama. Sevgililer Günü’nde yalnız olmak zorunda değilsin. Hiçbir günde yalnız olmak zorunda değilsin. Sen bundan daha fazlasını hak ediyorsun. Senden daha fazlasına sahip olanlar senden daha iyi değiller. Durduğun için geride kalıyorsun. Harekete geç. Şimdiden bekar hayatını terk ettiğin mutlu günlerin kutlu olsun. Sevgiler.
Youtube kanalımı izlediniz mi?
Yayınlandığı yer: Cosmopolitan Türkiye