Adım Adım Hindistan

20 gün 8 şehir, 4 farklı din, 10’larca mezhep, 3 farklı coğrafya, 1,252 milyar insan… Yeterli mi? Söz konusu Hindistan gibi kadim bir ülkeyse aylarca kalsanız yeni bir anıyla karşılaşırsınız. Elimden geldiğince şehir şehir anlatmaya çalışacağım. Kısa ve hızlı bir yolculuk için, buyrun…

Delhi
İstanbul’dan geliyorsanız Delhi’nin metropol hali sizi çok şaşırtmayacaktır. Gel gelelim İstanbul’un trafiğinden şikayet ediyorsanız bir de Delhi’nin trafiğine göz atıp, “Canım memleketim” demeniz işten bile değil. Bir dört yol ağzı düşünün. Sürekli bir şekilde korna çalınıyor. Yolda yayalar, bisikletler, motorsikletler, rikşa denilen 3 tekerlekli motorlar, arabalar, inekler ve maymunlar var. Hepsi de hiçbir trafik ışığı olmadan kaotik bir senkronda hareket edebiliyorlar. Kendi düzenine sahip bu şehir anlayacağınız. Şehir büyük, sokaklar insan dolu. Hem metropol kültürünü hem de Doğu’nun otantik dokusunu hissetmeniz mümkün. Binalar çarpık, yemekler baharatlı, “Beyaz turist” olarak yapacağınız bol pazarlık da cabası… Ufak bir tavsiye, bu şehirde ne kadar az turist gibi görünürseniz o kadar rahat edersiniz. 23 Hint Rupisi 1TL. Mutlaka yanınıza Rupi alın ve hesaplamayı çabuk kavrayın. Ne söylerlerse yarı fiyatına alacaksınız, aksi takdirde çok ödemiş olursunuz. Hani ne kadar pazarlık yaparsanız yapın onların ürettiği paraya kadar inmeniz mümkün değil. Ne kadara mal ettikleri benim hayal gücümü aşıyor. Bir de yanınıza mutlaka güvenli bir bel çantası ya da boyun cüzdanı alın. Benim başıma gelmedi ancak kapkaçın ve cepçiliğin çok olduğunu söylüyorlar benden uyarması. Lotus Tapınağı’na ve Hare Krishna’da bir akşamüstü ayinine katılmayı da ihmal etmeyin.

inek01

Şimdi manzara garip gelebilir ancak Hindistanda geçireceğiniz birkaç gün sonra sokaklardaki inekler size kedi, köpek gibi normal gelmeye başlayacaklar.

Yemek

Geleneksel bir Vejetaryen Hint menüsü… Paneer Butter Masala (uzaktaki soslu, peynirli yemek), Thali (pide), Seasonal Mixed Vegetables with Gravy ve bildiğimiz Osmancık tipine benzer bir pilav…

Agra
Altın üçgen adı verilen, Delhi, Jaipur ve Agra arasında trenle yolculuk etmeniz en rahatıdır. Hem havaalanına gitmekteki trafiği çekmezsiniz hem de şehrin içinden bineceğiniz klimalı trenlerde yemeğinizi yiyip, etrafı seyrederek yolculuk edersiniz. Sadece First Class ve AC yani klimalı olanlardan satın aldığınızdan emin olun. Agra’ya Delhi’den 4 saatte gidebiliyorsunuz. İndiğinizde kapıdan Otorikşa ya da taksi kiralayıp otelinize hızlıca ulaşabilirsiniz. Burada gezilecek pek bir yer yok, elbette Şah Cihan’ın eşine olan aşkını ölümsüzleştirmek için inşa ettiği Tac Mahal dışında. Zaten dünyanın harikaları arasında sayılan bu eser de bir şehir için yeterli. Mutlaka bir rehberle gitmelisiniz. Detaylarını öğrendikçe daha da mükemmelleşiyor eser gözünüzde. Akşamüstü ise mutlaka Mahtab Bagh isimli bahçeye gidin. Hem sessiz hem de yeşil bir alan burası. Kalabalıktan uzak bir biçimde, bir de şansınız yaver giderse dolunay eşliğinde Tac’in renklerinin değişimini doyasıya seyredin. Otelinizi de Tac Mahal manzaralı seçerseniz akşam da teraslarından tadını çıkarmaya devam edebilirsiniz. Öyle pahalı değil, gözünüzü korkutmasın. Manzaralı bir otelin günlüğü, 2 kişi için 150TL civarında…

Tren

Seyahatlerinizde sabah kalkan ekspres trenleri kullanın. Hem daha hızlılar hem de gideceğiniz yere erken varıp gün kaybetmezsiniz. Hem trenin tepesinde yolculuk edenleri seyretmek de cabası. Arkadan öne doğru geldikçe gerçekten kast sisteminin içerisinde zaman yolculuğu yapıyor gibi olursunuz. Meraklısı deneyebilir. İnsan yığınları ve tavuklardan, jilet gibi kıyafetli muavinlerin servis yaptığı sessiz bölümlere doğru bir yolculuk…

Bir kral aşkını nasıl ölümsüz kılar? İşte böyle...

Bir kral aşkını nasıl ölümsüz kılar? İşte böyle…

Jaipur
Racastan (Rajasthan) adı verilen bu bölgenin Türkçe karşılığı, Krallar Ülkesi. Jaipur da bu bölgenin en turistik şehirlerinden biri. Özellikle kapılarından girdiğiniz eski şehir hala krallık dokusunu taşıyor ve binalardaki işlemeler size dönemi fazlasıyla hissettiriyor. Kırmızı şehir de diyebileceğimiz bu bölgede mutlaka Hawa Mahal’in tepesine çıkın. Buradan tüm şehrin manzarasını görebilirsiniz. Astrolojiye meraklıysanız Jantar Mantar adındaki gözlem evi ilginizi çekecektir. Burada dünyanın en büyük güneş saatini görebilirsiniz. Akşamüstü ise mutlaka Maymun Tapınağı’na gidin. Maymunların samimiyetine şaşıracaksınız. Girişte 100 Rupi’ye bir paket fıstık alın ve yukarıda maymunları beslemeyi unutmayın. Fıstıkları iyi saklayın, çekip alıyorlar siz daha anlamadan haberiniz olsun. Korkmayın, sevmeyin, ani hareket yapmayın. Sadece avucunuzdaki fıstıkları uzatın ve gerisini onlara bırakın. Bu bölgede konaklayacaksanız heritage bir oteli tercih edin derim. Mesela Umaid Mahal isimli otel size hala krallık döneminde yaşıyormuşsunuz gibi hissettirecektir.

hawamahal

Jaipur’daki Hawa Mahal, duvarların içerisine kurulmuş eski bir şehir. Yeni şehir, duvarların dışındaki…

ozgur-maymun

Jaipur’daki maymun görünümlü Tanrı Hanuman’ın tapınağı. Maymunlara ait bir yer. Manzarası da çok güzel.

gunessaati

Jaipur’daki Jantar Mantar adı verilen gözlem evinde dünyanın en büyük güneş saati bulunuyor.


Varanasi
Kesinlikle Hindistan’ın en etkileyici şehri. Eğer Hinduizme merakınız varsa, meditasyon ve ayinler ilginizi çekiyorsa Varanasi sizi kültürünün içerisinde kaybedecektir. İki kişinin bile yan yana yürüyemeyeceği daracık sokaklarına girdiğinizde yön duygunuz test edilecektir unutmayın. Gece geç saatlere kalmadığınız sürece rahatça kaybolabilirsiniz. Burası aynı zamanda yıldız haritanıza baktırmak, bir Veda merkezi bulup meditasyon yapmak için de ideal bir bölge. Sabahın ilk ışıklarında Ganj nehrinde sessiz bir sandal yolculuğu yapmadan tam olarak tadına varamazsınız aklınızda bulunsun. Bir de her akşamüstü onlarca Ghat adı verilen kıyı şeridindeki Aarti törenlerine de katılmayı ihmal etmeyin. Tapınağa doyacağınızı garanti ediyorum. Alnınızın ortasından nokta eksik olmayacak şimdiden söylüyorum. Eğer cesaretiniz de varsa mutlaka ölü yakma ayinlerinden birini seyredin. İnsanların ölümü bu kadar olgunlukla nasıl karşıladıklarını ve ritüele dönüştürdüklerini gördüğünüzde kendinizi başka bir gezegendeymiş gibi hissedeceksiniz. Son olarak akşamüstü hava serinlediğinde biraz da o keşmekeşin Hintçe karşılığı olan sokaklarında gezip yolda yatan Sadu’ları, her şeye rağmen mutlu olan dilencileri ve çeşit çeşit insan tiplerini de seyrederseniz, gönül rahatlığıyla şehri tamamladığınızı düşünebilirsiniz.

darsokaklar

Varanasi’nin dar sokaklarında iki kişi yan yana bile yürüyemezken sokağın gerçek sahibi inekler rahatça uzanabiliyorlar…

ozguruysal-fil

Eğer filler ve maymunlar gibi otantik hayvanları sevme merakınız varsa, Hindistan doğru yer.

ganj

Varanasi’nin simgesi olan Ganj’da sabahın ilk ışıklarında bir sandal turu yapmadan tam olarak şehri anlayamazsınız benden söylemesi…

Her gün batımında yapılan Aarti törenlerinden birine mutlaka katılın.

Her gün batımında yapılan Aarti törenlerinden birine mutlaka katılın.

Amritsar
Sanırım Hindistan’ın en temiz şehri… Nitekim Sikh adı verilen mezhebin bir çeşit hac yeri olan bu şehrin en önemli simgesi, işte o hac için gelinen Altın Tapınak. Tapınak hep kalabalık olacak. Gel gelelim saat 22:00’da giderseniz tapınak içerisindeki temizlik ayinine tanıklık edebilirsiniz. Hem daha serin olur hem de eminim daha önce böyle bir ayin izlemediniz. Tüm tapınak ve avlu su ve sütle yıkanıyor, ayinden sonra tapınağın içerisinde bulunan her şey sökülüp yenileri takılıyor. Eskileri ise gönüllüler tarafından yıkanmaya götürülüyor. Sigara içmek burada bir günah derecesinde. En iyisi hiç içmeyin. Çarşıdaki o dost canlısı insanların size bir anda düşman gibi bakmalarını kalbiniz kaldırmayacaktır. Burada mutlaka yapmanız gereken bir başka şey de Kesar De Dhabha’da Thali adı verilen geleneksel Hint yemeğini yemek. Standart 4 çeşit yemekle birlikte leziz bir pide geliyor. Bu pideye Naan adı veriliyor. Kendi fırınlarında yapıyorlar, üstelik çok da güzel yapıyorlar. Vallahi acıktım. Biraz acıdır ve içerisinde et yoktur uyarayım. Yanında da tatlı-ekşi bir ayran, süt karışımı içecekleri var. İsmi Lassi. Ondan deneyin. Ağzınızın tadı iyice yerine gelsin.

sinirkapama

Amritsar’da görülmesi gereken bir başka şey de her gün yüzlerce kişinin tezahüratlarıyla yapılan Hindistan-Pakistan sınır kapama töreni. Dünyada benzerine zor rastlanan bir uygulama. Turistler için ayrı girişler ve oturma yerleri var. Sakın ola yerellerle birlikte o keşmekeşe girmeyin.

goldentemple

Amritsar’ın simgesi ve Sikh’lerin hac yeri Golden Temple…

Dharamsala
Bir dağ şehri olan bu Budist bölgesi, Dalay Lama’nın ikamet ettiği serin ve şirin bir yer. Havanın iyice yumuşadığını göreceksiniz. 2000 metre yüksekliğe kurulmuş bu şehrin en güzel özelliği sürekli mistik bir manzaraya sahip olması. Vadinin içerisinden geçen bulutlar bir anda şehri kaplayıp sisler içerisinde bırakıyor. 10 dakika sonra da tekrar hava açıyor. Kendinizi Yüzüklerin Efendisi filminde gibi hissetmeniz işten bile değil. Nitekim Hindistan gezisi boyunca ete olan hasretinizi burada giderebilirsiniz. Oldukça lezzetli et lokantaları var. Yapabileceğiniz bir başka aktivite de dağ tırmanışı. Manzarası ve sessizliğin size vereceği dinginlik 5 yıllık metropol yıpranmasına bedel oluyor. Yüksek irtifada olacağınız için bol su ve sarımsaklı yiyecekler tüketmeniz yorgunluğunuzu azaltır ve adaptasyonunuzu hızlandırır. Varanasi’de Ganj nehrine girmeyeceğinizi umuyorum. Kutsal nehre oralarda girip hastalık kapmak yerine Dharamsala’daki şelalenin altından girebilirsiniz. Ganj nehrinin başlangıcı olan bu suda ister yıkanın, isterseniz şişelere doldurup için. Mis gibi…

atlahimalaya

İsterseniz Dharamsala bölgesinde zirveye atlarla da tırmanabilirsiniz. Yol bu resimde göründüğü gibi kolay değil benden uyarması.

himalayatirmanis

Bir noktadan sonra atların bile tırmanamayacağı yerlerden çıkıyorsunuz. İsterseniz bir gece yukarıda konaklayabiliyorsunuz. Yeterince yukarı çıkarsanız kar topu bile oynayabilirsiniz. Her çıkışın bir inişi oluyor onu da söyleyeyim.

himalaya

Aralarda mola yerleriniz olacak. Oralarda sıcak çay ve kahve içebilirsiniz.

Goa
Eskiden hippilerin uğrak mekanı olan bu okyanus şehri, kilometrelerce uzayan ve incecik kumu olan plajlarıyla meşhur. Özellikle Calangute ve Anjuna plajları en ünlü olanları… Burada mevsiminde giderseniz bolca deniz mahsülünü, plaj üzerindeki restoranlarda, kumun üstündeki masanızda yiyebilirsiniz. Kasım – Mart arasında Goa’ya giderseniz dolunay partilerine, bolca dans ve eğlenceye doymanız garanti. Aksi takdirde bize göre yaz olan aylarda burada okyanusa girmek yasak. Kırmızı bayraklarla bezedikleri sahillerde bolca güvenlik geziyor. Sebebi ise yüksek akıntı ve büyük dalgalar… Elbette ayağınızı, bacağınızı sokabilirsiniz ancak girmek gerçekten tehlikeli. Sezon dışında Goa’da fiyatlar görece ucuz ancak bu ucuzluktan faydalanmak için akın eden bolca Hintli kardeşimiz bulunuyor. Sezon dışı gidecekler için fazlasıyla ataerkil bir nüfusun orada olacağını önceden söyleyeyim. Sonra beklentilerinizi yükseltmeyin…

calangute

Goa’nın en önemli özelliği, incecik kumlarla kaplı, kilometrelerce uzanan plajları…

Kerala
Hindistan’ın en güneyinde yer alan Thrivanantapuram isimli zor telaffuz edilen şehrin bir bölgesi Kerala. Bu şehirde kalmak için en uygun yer Varkala. Sessiz, şehirden uzak, Hindistan cevizi ağaçlarıyla okyanusun birleştiği uzun yürüyüş yolları sizi fazlasıyla dinlendirecektir. Bir de buranın en meşhur özelliği Ayurvedik masajları… O kadar ki insanlara buraya Ayurveda tedavisi olmak için geliyorlar. Romatizmadan, ateşli hastalıklara kadar pek çok rahatsızlık için tedavileri bulunuyor. Mutlaka masaj yaptırın. Zaten Hindistan’ın diğer tüm şehirlerinde bulunan masöz ve masörler burada yetişiyorlar. Mayolarınızı giyin, yağlara bulanın ve rahatlayın. Bir başka olmazsa olmaz ise House Boat isimli, Hindistan cevizi ağaçlarından yapılan teknelerle kanal turu yapmak. Konaklamanızı tavsiye ederim. Böylece iyice tadına varabiliyorsunuz. Sessiz bir yolculuk olacak. Yanınıza suyunuzu, içeceğinizi alın. Elbette yemek ve içecek servisi var ancak bunlar cruise gemisi değil ve etrafınızda da pek fazla market olmayacak. Zaten medeniyetten uzaklaşmak değil mi amaç? 1 gün için fazlasıyla değer.

houseboat

Kerala’dan bir tekne turu manzarası…

Yerlisi Olun
Hindistan’a giderken beklentilerinizi yüksek tutmayın. Ne kadar çabuk yerlisi olursanız ve hijyen beklentilerinizi ne kadar aşağıda tutarsanız o kadar mutlu olursunuz. Aynı zamanda da az para harcarsınız. Hepatit aşılarınızı 6 ay önceden yaptırmaya başlamanız gerekli. Başka zorunlu bir aşı bulunmuyor. Siz gene de umumi tuvaletlerden ve açıkta satılan sulardan sakının. Suyunuzu güvenli yerlerden alın. Mide bulantısı ve bozulması için yanınıza ilaç alın. Bize bir şey olmadı ancak ne olur ne olmaz. Tatiliniz rezil olmasın. Gitmeden önce prebiyotik ilaç kullanabilirsiniz. Midenizi dayanıklı hale getirir. Eczanelerde satılan reçetesiz bir ilaçtır kendisi. Böcek ilacını almayı ihmal etmeyin, nerelere gideceğinizi önceden bilin. Başka sorunuz olursa da bana mail atmaktan çekinmeyin. Bol bol gezdiğiniz bir hayatınız olsun. Yeni yazılarda buluşmak üzere, hoşçakalın…

ganesh

20150703_091705

kapak02

 Yayınlandığı Yer: Tourmag Dergisi