ABD’li antropolog Helen Fisher’ın klinik çalışmaları, vücudunuzun aşka verdiği tepkileri ortaya çıkardı. Bakın aşık olduğunuzda vücudunuzda neler oluyor.

Tutku ne kadar artarsa, beyinde heyecan ve keyif duygusunu salgılamaya yarayan serotonin, dopamin, noradrenalin ve phenylethylamin gibi hormonlar o kadar çok salgılanıyor. Bu hormonların artışıyla ellerimiz daha çok terliyor, nefes alış-verişimiz hızlanıyor, tansiyonumuz ve nabzımız yükseliyor. Aşık olanların genellikle yemeden içmeden kesilmesi, uykusuzluk çekmesinin sebebi de bu hormonlar olarak gösteriliyor. Kısacası aşık olunca hem hiperaktif hale geliyoruz, hem yemiyoruz içmiyoruz hem de uyku düzenimiz bozuluyor. Böylelikle ilişkimize bağımlı hale geliyoruz. Eğer ortada karşılıksız bir aşk varsa, işte o zaman uyuşturucusunu bulamayan müptelalar haline geliyoruz. Eğer bu etkilerden biri ya da birden fazlası sizde varsa, o zaman en kısa zamanda doktorunuza başvurmayın, sizi heyecanlandıran kimse onu arayın. Çünkü ilacınız sadece onda, aile doktorunuzda değil…