Hayata Motive Yatakta Motive
Yapılan araştırmalar hayata karşı motive olan kişilerin hem iş hayatta hem de yatakta daha başarılı olduğunu gösteriyor. Peki, hayata karşı motive olmak ne anlama geliyor? Beynimizi ve vücudumuzu nasıl etkiliyor? Dünyada en başarılı olmuş kişiler kimler ve bunu nasıl becerdiler? İşte hayata karşı en motive insanlardan birkaç motivasyon konuşması ve motive olmanın haritası.
Halo Etkisi…
Halo etkisi diye bir şey duydunuz mu? Science.com’da yayınlanan makalede, zayıf ve şişman kişiler üzerinde bir araştırma yapılıyor. Buna göre zayıf kişilerin çekicilik, sosyal arzulanma ve başarılı olacağına dair toplum inancı puanları, şişman erkeklere göre daha yüksek puanlarda çıkıyor. Şişman kişilerin ise, güvenilirlik, daha iyi bir ebeveyn olacağına dair inanç ve zeka puanları daha yüksek çıkıyor. Şimdi burada herkesin bir karar vermesi gerekiyor. Daha zeki ve daha iyi aile kuracak şişman bir insan mı olacaksınız yoksa zayıf ve sosyal çevrenizce arzulanan, hayatta başarılı olacağına inanılan biri mi olacaksınız? Yoksa hepsini bir kenara bırakıp, “Ben böyleyim” diyerek dışarısını umursamayacak mısınız? Sağlıklı yaşam uzmanı Emily G. W. Chau, “Mutlu olduğunuz sürece doğru kararı vermişsiniz demektir” diyor. “Hayatta başarılı olmak kaç kilo olduğunuzla ya da ne kadar kazandığınızla ilgili değil, mutlu olup olmadığınızla ilgili bir kavramdır. Amacınız sadece mutlu olmak olursa, etrafınızdaki insanları da mutlu edersiniz. Bu da yaşamınızı güzel bir macera haline getirir.”
Hem kalori yak hem para kazan…
Hayatta başarılı olmanın yatakta başarılı olmayı etkilediği kadar yatakta başarılı olmak da hayatta başarılı olmayı etkiliyor. Bilmece gibi mi geldi? Şöyle açıklayayım. Seksin kalori yaktığını artık her sayıda yazmaktan parmaklarım bile ezberledi. Yatak sporunun fazla kilolarınızdan kurtulup fit halinizi korumaktan başka etkileri de var. Bunlardan biri de cebinize daha fazla para koymanızı sağlaması… Almanya’daki Çalışma Enstitüsü’nün 26-50 yaş arasındaki kişiler üzerinde yaptığı araştırmalar haftada 4 veya daha fazla kez seks yapan kişilerin, bu sayının altında seks yapan kişilere göre %5 daha fazla para kazandıklarını gösteriyor. Hiç seks yapmayanlar ise, en azından bir kez bile cinsel ilişkiye girenlerden %3,2 daha az kazanç sağlıyor. Yunanistan’da 18-65 yaş aralığında, 7,800 kadın ve erkek üzerinde yapılan anketlere göre ise, düzenli olarak seks yapanlar, yapmayanlara göre sadece daha fazla kazanmakla kalmıyor; aynı zamanda bu kişilerde diyabet ve kalp rahatsızlıklarına da daha az rastlanıyor. Araştırmanın yazarı Dr. Nick Drydakis, “İnsanlar sevmek ve sevilmeye ihtiyaç duyarlar. Seksüel olsun ya da olmasın… Bundan yoksun olmak bireyde yalnızlığa, sosyal anksiyeteye ve doğal olarak profesyonel yaşantıda depresyona ve motivasyon düşüklüğüne neden olur ” diyor. “Seksüel aktivite de hem sağlık alanında hem de sosyal alanda bireyin kendini gerçekleştirmeye en hızlı şekilde yaklaştığı anahtardır. Dikkate almak gerekir.”
Daha çok seks daha çok yaratıcılık…
İsveç’ten bir araştırma firması olan Lelo’nun “Sağlıklı Bir Seks Yaşamının Kariyerinize Etki Ettiğine Dair 5 Sebep” ismiyle yürüttüğü bir araştırma, sağlıklı libidosu olan her insanın yatak yaşantısını biraz daha hareketlendirmesine neden olacağa benziyor. Özellikle de yaratıcılığını ve üretkenliğini artırmak isteyenlerin. Araştırmaya göre sağlıklı bir seks yaşantısı olan bireyler, %31 daha yüksek üretkenliğe, %37 daha yüksek satış rakamlarına ve üç kat daha fazla yaratıcılığa sahip oluyorlar. Bir başka araştırma sonucu ise, güne tahrik olarak, yani kendilerini tahrik edecek bir kişiye dokunarak, bir resme bakarak ya da video seyrederek başlayan kişiler, diğerlerine göre iki kat daha üretken oluyorlar. Özetle yatakta fantazi limitlerini zorlayan, hayatta da yaratıcılığın sınırlarını zorluyor. Hatta o kadar ileriye götürmeye gerek yok. Sadece 20 saniyelik bir öpüşme, sarılma ya da sırnaşma seansı bile vücudunuza, iş çıkış saatine kadar yetecek oksitosin hormonu salgılanmasına yol açabiliyor. 20 saniye nedir ki? Hele de söz konusu sevdiğiniz bir kişiye sarılmak olduğunda…
Kadınlar için matematik farklı mı?
Beyin ve hormonlar herkes için aynı çalışıyor ona şüphe yok. Gel gelelim sosyo-kültürel faktörler her iki cinsiyet için de aynı işlemeyebiliyor. Bir başka iddiaya göre kariyerinde çok yüksek noktalara tırmanan kadınlar ise yatakta tatmin olmak ve ilişkilerini başarıyla yürütmek konusunda sıkıntı yaşayabiliyorlar. Araştırmacılar bu konuda kocalarını hayatlarından silip atmış olan eski başbakan İndira Gandhi ve Golda Meir’i örnek olarak gösteriyorlar. Coco Channel de iki kocasını da boşayan, kariyerinde doruk noktasına ulaşmış kadınlardan bir başkası… ABD seks ve ilişkiler danışmanı Dr. Laura Berman, kariyerlerinde başarıya ulaşmış ve finansal özgürlüğüne kavuşmuş olan kadınların hayatlarındaki erkekler konusunda daha seçici davrandıklarını belirtiyor. “Kariyerlerine odaklanan kadınlar, kafalarında fazla olguyu aynı anda düşündükleri için daha zor tahrik olabiliyor ve yatakta, diğer hemcinslerine göre daha mutsuz olabiliyorlar. Başarılı iş kadınları, geleneksel ilişkilerin aksine erkeğin finansal güvencesine dikkat etmezler. Aksine, çocuklarına doğru genetik mirası bırakacak, anlayışlı ve sağlıklı erkeklerle hayatlarını birleştirme eğiliminde olurlar.” Bu durum, geleneksel ilişkiler içerisinde kendini güvende hisseden ortalama başarıdaki iş erkeklerinin pek hoşuna gitmeyebilir. Ancak öteki tarafından bakmakta da fayda var. Sağlıklı ol, anlayışlı kal. Herkes eşit işte, hepsi o kadar. Gerisi de yataktaki yaratıcılığa kalmış…
Hepimiz doğuştan birinciyiz…
Araştırmalar, bilim insanları ne derse desin, motivasyon içinizde. “Heee içinde içinde…” demeyin. Gerçekten öyle. Bir erkek, hayatı boyunca toplam 525 milyar sperm hücresi üretiyor. Tek bir orgazmda ise 40 milyon ile 1,2 milyar arası sperm yumurtaya erişmeye çalışıyor. Öyle YGS’de, ALES’te ya da iş yerinizde rekabet ettiğiniz insanların sayısı o kadar da fazla görünmüyor değil mi? Doğmadan önce yaklaşık 1 milyar rakibinizin içerisinden birinci geliyorsunuz. Gerçek bir hayatta kalma, düzeltiyorum, hayata gelme mücadelesi. Hepimiz, şu an dünya üzerinde yaşayan ya da yaşamış olan herkes böylesine bir mücadeleden birinci çıkarak yer yüzüne geliyor. Özetle hepimiz doğuştan birinciyiz. Nitekim, Hollywood’a damgasını vurmuş karakterlerden Rocky (Raki)’nin dediği gibi, “Hayat öyle gökkuşakları ve gün ışığından oluşmuyor. Biraz adaletsiz ve ahlaksız bir yer burası. Ne kadar güçlü olursan ol hayat kadar sert vuramazsınız. O zaman hayat ne kadar sert vurabildiğinle değil, ne kadar çok darbe yiyip ayakta kalabildiğinle, ne kadar çok düşerseniz düşün ayağa kalkıp kalkamadığınızla ilgili.” Karamsar algılamayın yazdıklarımı. Aksine, ayakta kalmanızı sağlayan motivasyonu size hiçbir özdeyiş, hiçbir sevdiğiniz ya da sevgiliniz sağlayamaz. Bunu başaracak olan sizsiniz. Bu güce doğuştan sahipsiniz. 2015 yılı ayakta, hayatta ve düzenli olarak partnerinizle bol bol yatakta kaldığınız bir yıl olsun. Nice başarı dolu senelere…