MİLENYUM KUŞAĞININ SEKS TRENDLERİ
Konu 1980 sonrası çocukları… Milenyum Kuşağı, Milenyaller, Y Kuşağı… Her önüne gelen bir isim veriyor çünkü yeni dünya düzenin bu özgürlük düşkünlerini anlamak giderek karmaşık bir hale geliyor. Bu nesil artık yenilik istiyor. Mesela 200 yıllık fransız öpücü artık yerini “Salvador Öpüşmesi”ne bırakıyor. Porno filmler yerlerini çoktan sosyal medya hesaplarına bıraktı. İşte yeni dünya düzeninde seksin evrimi. Buyursunlar…
Y Kuşağı ya da Milenyaller
Son dönemlerde büyük iş yerlerinde, internette ve markaların hedeflediği kitleler içerisinde en çok lafı geçen kardeşler Milenyaller. Bruce Horovitz, “X Neslinden Sonra Milenyaller. Bir Sonraki Nesil Ne Olacak?” isimli kitabında açık bir biçimde tanımlamış bu kuşağı. 1980 sonrası doğan ve son doğum tarihi 2004 olan nesle, “Y Kuşağı” ya da “Milenyaller” adı veriliyor. Benim de içinde bulunduğum bu kardeşlerin belirli özellikleri var. Kalıpları sevmiyorlar. Belirli iş saatleri içerisinde çalışmaktan hoşlanmıyorlar. Özgürlük ve bağımsızlık favori kelimeleri… Bu nedenle en büyük istekleri ya bulundukları yerde yönetici olmak ya da daha da baskın olarak kendilerine ait bir iş kurmak. Doğum tarihleri 2000’lere yakın olanlar kısa ve öz konuşuyorlar. Yazı, video fark etmez, bir bilgi üzerine uzun vakit harcamayı sevmiyorlar. Konuşmalarında bile kelimelerden tasarruf etmek için bol bol emoji kullanıyorlar. (Gerçi araştırmalara göre her 5 kişiden 4’ü bu gülen suratları, yüzünü kapatan maymuncukları kullanıyor. Sadece bu kuşağa atfedip haksızlık etmeyeyim.) En büyük tüketim ortamları ve en çok sosyalleştikleri yer internet. Milenyal denilen bu kuşağın 27 milyon üyesi bulunuyor ve ülkemizin %35’ini oluşturuyorlar. Eee nesil farklılaştıkça, zevkler ve renkler de farklılaşıyor. Klasikler yerlerini yenilere doğru bırakıp seksin bildiğimiz ve alıştığımız sahnelerinden yavaş yavaş inmeye başlıyorlar. İşte bazı ana hatlar…
Açık İlişkiler Nesli
Biliyorsun işte “Açık ilişki” ne demek. Önce hepimiz Facebook’un ilişki güncellemelerinden öğrendik bu kavramı. Vay efendim durumunu “Bekar” yaptı. “Son dedikoduyu biliyor musun? In a relationship yapmış ilişki durumunuuuu…” tartışmalarının arasında bir de “Açık İlişki” kavramı ekledi sevgili Zuckerberg. Hem Face’ye hem de ilişki terminolojimize… Bunu kendi başına yapmadı elbette. Böyle bir ihtiyaç vardı ki “Open Relationship” diye bir sekme açıldı oraya. Nitekim ABD’nin en ünlü magazin ve gündem dergisi olan Rolling Stone yazarı Alex Morris, “Yeni nesil hem ikili ilişkileri hem de cinsel tercihleri ciddi bir şekilde gözden geçiriyor. Özel hayat, adanmışlık ve takılmak kavramları değişiyor” diyor. Röportajı içerisinde Ryan isimli bir milenyal erkek ve Lean isimli bir milenyal kadınla konuşuyor. Her ikisi de açık ilişkideler. Kendilerini şu şekilde ifade ediyorlar. “Gördüğüm ve beğendiğim herkesle birlikte olmak istiyorum. Bir aidiyete sahip değilim. Tek endişem benden önceki kuşakların yaptığımı yadırgaması ve beni dışlaması.” Yazar Morris, neslin monogomi, yani tek eşlilikten koşar adımlarla uzaklaştığını söylüyor. “Bu neslin 68 kuşağını andırdığını söylemek mümkün. Fakat 68 kuşağındaki, karavanlarda yaşayan ve kapitalizmi reddeden hippi kolonilerinin aksine bu çocuklar plazalarda ve kendi kurdukları özel işlerde çalışıyorlar. Spor yapıyorlar. Kaliteli besleniyor ve lüks dairelerde oturuyorlar.”
Öpüşmenin Bile İsmi Değişiyor
Klasiklerden, hatta klişelerden sıkılmak bu kuşağın en önemli alışkanlığı dedik. Küçük bir nostaljik kesim dışında her bir milenyum kuşağı üyesi yeni bir deneyim, yeni bir isim arıyor hayatta. Hal böyle olunca da eski eşyaları bile retro, vintage adı altında modernize edip ancak öyle satıyorlar Y kuşağına. Seks için de aynısı geçerli. Hatta öpüşme için de öyle… Seventeen.com sitesinde yapılan bir araştırmada Y kuşağının en çok zevk aldığı öpüşme tiplerinin listesini çıkarmışlar. Yani Fransız Öpücüğü out, oyunlu, şakalı öpüşmeler in. Mesela liste başı “Salvador Öpüşmesi.” Bu tekniğe göre dil doğrudan ağzın içerisinde değil, dudaklar ve dişin arasında yuvarlaklar çiziyor. Listenin ikinci sırasında “Buz Küpü” yer alıyor. Partnerlerden birinin öpüşmeden önce ağzında bir adet buz çiğnemesinden dolayı bu stile Buz Küpü adı veriliyor. Sıcak ve soğuğun temas etmesi de sitede yapılan yorumlara göre dondurma yemek kadar ferahlatıcı… Listenin üçüncü sırasındaki teknik ise, “Körü körüne öpüşme.” Bu stilde partnerlerden birinin gözleri bağlı. Bu noktada en kontrolcü olan partneri seçmek zevki katlıyormuş. Partnerlerden hangisinin daha kontrolcü olduğunu öğrenmenin en kısa yolu da kendinizi sırtüstü partnerinizin kucağına bırakmak. Tamamen. Durun. Gözlerinizi kapatın. İki ayağınızı yan yana koyun ve sırtüstü, eller yanda olacak şekilde kendinizi bırakın. Eğer partneri tutmazsa patates çuvalı gibi yere yuvarlanacak kadar rahat hanginiz bırakıyorsa, diğerinin gözlerini bağlayabilirsiniz. Liste sonundaki en çok tercih edilen öpüşme tekniği ise “Saklambaç.” Burada kişi saklanmıyor. Saklanan şey ağız içerisine bir adet nane. Daha sonra partnerden ağız içerisindeki naneyi bulması isteniyor. Sitede en çok yapılan yorumlara göre, “Çok tahrik edici ve giderek artan bir zevk ve ferahlık cümbüşü.”
Porno Öldü Yaşasın Sosyal Medya
Özellikle 1980 öncesi doğan X kuşağının yoğun yoğun yaşadığı bir süreçti seks furyası. Önce ABD’de sonra Türkiye’de bir dönem seks filmleri hiç olmadığı kadar trend oldular. Ardından telefon hatları, dergiler, CD’ler, DVD’ler derken porno sektörünün en son durağı internet oldu. Nitekim daha geniş bir dünyaya açılamazdı porno endüstrisi. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde yapılan araştırmalara göre bugün resmi internet kullanımı dahil internet üzerinde üretilen ve tüketilen içeriklerin %80’i porno veya pornografik içerik. İlk Y kuşakları ve X kuşakları için bu ciddi bir travmaydı. Hepimiz internette gezerken, “Yalnız mı yaşıyorsun? Gece eğlence ister misin?” mesajlarına ve kadının sınırsızca seks objesi olarak kullanılmasına şahit olduk. Millenialis and Sex makalesinin yazarı Alex Morris, “Milenyumdan önce ponokolik bir nesil yarattılar. Ancak yeni nesil için porno çok normal” diyor. “Yeni nesil pornografiyi hayatın dışında ve yasak bir eylem olarak görmüyor. Zaten var olan ve istenirse kolayca ulaşılabilecek bir internet içeriği olarak biliyor.” Morris’in söyleşi yaptığı Milenyal nesilden 22 yaşındaki Jack kız arkadaşıyla OkCupid adındaki arkadaşlık sitesinde tanıştığını söylüyor. “İnternet ve sosyal medya sevgili bulmak için çoklukla tercih ettiğim bir alan. Aynı şey porno için söyleyemem” diyor. “Kendimi tanıdığım günden beridir internet ve sosyal medya kullanıyorum. Daha mastürbasyonun ne olduğunu bilmediğim zamanlar pornoyla tanıştım. Bu nedenle benim için tahrik edici ve yasak bir unsur olmaktan çok uzakta. Pornonun benim ve kız arkadaşım için bir film türünden farkı yok.” Araştırmalar da Jack’i doğruluyor. Artık yeni nesil, porno sitelere girmek yerine canlı yayın yapılan ya da video paylaşılan sosyal mecralardaki pornografik içerikler, çıplak pozlar ve şovlarla vakit geçiriyor. Burada önemli olan karşıdaki kişinin profesyonel bir porno yıldızı değil, evinde kendince videolar çeken ve ulaşılabilir bir partner olması.
Ejderhayı Kovalayanlar
Amerika’da bir özdeyiş var. Bağımlılık tedavisi gören kurumlar içerisinde sıkça kullanılıyor. Kişinin ilk sigarayı içtikten sonra, ilk yudum alkolünü aldıktan sonra, ilk defa bir uyuşturucuyu denedikten sonra hayat boyunca o ilk seferde aldığı zevk ve yaşadığı kafayı kovalamaya devam etmesine verilen bir isim: “Ejderhayı Kovalamak.” Buna göre beyin ilk defa bir uyuşturucu, yani zevk veren herhangi bir maddeyle tanıştığında tanımlayamadığı bir zevk yaşıyor. Her zevk verici madde kullandığındaysa o ilk kullandığı anki zevki arıyor. Ne yazıktır ki beyin, bir kere yaşadığı hormonel patlama ve “merhaba” zevkini hafızaya kodladığı için bir daha hiçbir zaman şaşıramıyor. Dolayısıyla asla bir daha o ilk seferki zevki almıyor. İnsanların uyuşturucu bağımlısı olmasının, hatta her seferinde bağımlı oldukları uyuşturucu ya da keyif verici maddenin dozunu artırmalarının sebebi de bu ejderhayı kovalama sevdası. Yazar Morris, “X kuşağının imtihanı eroin ve kokainleydi. Y kuşağının imtihanı ise ecstasy ve seksle” diyor. “90’ların popüler uyuşturucusu Ecstasy bile aynı zamanda zevk manasına geliyor. Yeni nesil gerçek bir zevk düşkünü olabilir çünkü arkadaşlığa ve sekse çok kolay ulaşıyorlar hem de internet gibi her türlü bilgi ve içeriğin bulunduğu bir dünya ile iç içe yaşıyorlar. Sınırlarının olmamasının sebebi bu. Aynı şeyi 2000 sonrası doğan nesil için söylemek çok zor. Onlar da asla maksimum zevk diye bir şey olmadığını öğrenmiş olan abileri, ablaları ve genç ebeveynlerinden zevkin bağımlısı olmamayı öğrenebileceklerdir. Kesin bir şey söylemek çok zor. Bunu bize sadece zaman gösterecektir.”
Yayınlandığı Yer: Cosmopolitan Türkiye
7 MİLENYUM KUŞAĞI TİPİ
Y Kuşağı, Milenyaller, Indigolar ya da her neyseler… Sonuçta yeni dünya düzeninin orta kuşağı ve tüketicisi bu bireyler. İşte markaların bu tazecik kuşağa yaptığı karakter sınıflandırmalarından bazıları. Bakalım sizden, etrafınızdan birileri var mı?
Patroniçeler:
Kendinden emin, profesyonelliğinden taviz vermeyen kadınlar. Yüksek alım gücüme sahip, kendini güçlü hisseden ve bunu yansıtan, yemek pişirme ve benzeri alanlarda düşük ilgiye sahip kitle.
Brogrammers:
Eğlenmeyi seven, kariyer odaklı teknoloji uzmanları. Maskülen ortamlarda olmayı kadınlarla vakit geçirmeye tercih edebilen bu grup, televizyon başında bira ve futbol keyfinden vazgeçemiyor.
Nostaljilkler:
Klasikleşmiş hobilerinden, markalardan, oyunlardan vazgeçemeyenler. Mavi yakalılara ait ya da 90’larda kalmış adetleri kendine şiar edinmiş grup, bildiğimiz tabiriyle Hipster’lar.
Mutfak Kaşifleri:
Yurtdışı seyahatlerinden ziyade, kendilerini lokal lezzetleri keşfetmeye adamış maceracı gurme grup. Otantik lezzetlere aç, egzotik tatlara açık, seyahat severlerle sıkça vakit geçiren kişiler.
Seyahat Tutkunları:
Her seyahatte, evrenin daha karanlık yerlerini keşfetme arzusuyla yanıp tutuşan seyahat severler. Çok refah içinde yaşamasa da, akıllı telefonu olan, birden fazla dil konuşmaya yatkın ve kendini sınırların olmadığı bir dünyaya ait hisseden grup.
Verimliler:
Devamlı olarak sosyal medyada içerik üreten grup. Kendini kamu önünde ifşa etmekten vazgeçemeyen, sürekli olarak selfie çeken, sosyal alanda rekabetçi ve yeni moda o terimde konu olmuş-FOMO (Fear of Missing Out), gözden kaçırılma korkusuna sahip kitle.
Orta Yaş Krizindekiler:
Hayatlarında karşılarına çıkan birden fazla yol ayrımı karşısında kafa karışıklığı yaşayan, duygusal yönden çöküşün eşiğindeki grup. Dini ve manevi yönden karmaşık duygulara sahip bu kitle, kariyer hedeflerini de netleştirebilmiş değil.
Düşük Ücretliler:
Üniversite eğitimine sahip, ailesinden ayrı yaşayan, düşük ücretli işlerde çalışmaktan kurtulamayan, birden fazla ev arkadaşına sahip, şehrin daha düzgün yerlerinde yaşamak için para biriktirmek zorunda olan kariyer odaklı grup.
Kaynak: Adweek / Mediacat