Neden Misyoner Pozisyonu?
21.yüzyıl, “İlişkinizi ve yatak hayatınızı hareketlendirmek için farklı pozisyonlar deneyin” devri… Fakat Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan bir araştırmaya göre insanların %89’u misyoner pozisyonunda sevişme eğilimi gösteriyor. Hatta bu kişilerden bazıları, başka hiçbir pozisyonu denemediğini belirtiyor. Peki, neden misyoner pozisyonu ve nedir bu misyoner pozisyonunun yaygınlığındaki sır?
Alan F. Dixson, İlkel Seksüellik (Primate Sexuality) kitabında misyoner pozisyonunun yumurtalık ve sperm yatağının ideal konumu nedeniyle çocuk yapmaya en elverişli pozisyon olduğunu söylüyor. “İnsanlar bu nedenle içgüdüsel olarak misyoner pozisyonunda sevişmeye daha yatkın oluyorlar.” Janell Caroll ise İnsan Seksüelliğinin Boyutlarını Keşfetmek isimli kitabında, bu pozisyona tarih boyunca pek çok isim verildiğini belirtiyor. “Anne-baba pozisyonu”, “İngiliz-Amerikan pozisyonu”, “Erkek Egemen Pozisyonu” bunlardan bazıları… Kaynaklara göre “misyoner” ismi 6’ncı ve 16’ncı yüzyıllar arasında kilisenin seks konusuna getirdiği yasaklarla birlikte yaygınlaşıyor. Antik Roma ve Antik Yunan zamanı yatak kullanımı bugünkü kadar yaygın değil. İnsanlar bu nedenle ayakta ve farklı pozisyonlarda ilişkiye girme yatkınlıkları gösteriyorlar. Orta Çağ’ın baskıcı kilisesi ise yüz yüze olmayan ve erkeğin üstte olmadığı tüm pozisyonları birer sapkınlık göstergesi olarak niteliyor ve yasaklıyor. Böylelikle Hristiyan olmayan ülkelere din götürmek için giden misyonerler de bu pozisyonu kullandıklarından 16. yüzyıl sonunda pozisyonun ismi, “Misyoner Pozisyonu” olarak yaygınlaşıyor.