Sağ Beyin – Sol Beyin: Senin Tarafın Hangisi?

“İnsanların isimlerini hatırlamam ama sima olarak aklımda kalır.” Bu cümle size birini hatırlatıyor mu? Bazılarımız gördüğü yeri asla unutmaz, bazımız 4 işlem için kağıt kullanmaz… Kimimiz strateji üretir, kimimiz sanat… Bu ayrımların sebebi beyniniz. Nasıl mı?

Hayat zıtlıklarla dolu. İyi varsa, kötü de var. Aşk varsa, nefret var. Yin varsa yang var… Bir başka deyişle, her biri karşıtı olduğu için var. Beyniniz de aynı hayat gibi çalışıyor. Beyninizde bir adet sağ yarım küre var. Bir adet de sol yarım küre var. Bunların her ikisinin de kendine özel fonksiyonları bulunuyor. İkisi arasındaki farkı şöyle basitleştirebiliriz. Bir resme baktığınızda beyninizin sol kısmı o resmin içerisindeki çizgileri, figürleri seçer. Sağ yarım küreniz ise resimdeki renkleri, şekillerin oluşturduğu harmoniyi fark eder. Her ikisiyle birlikte beyniniz karşınızda duran tabloyu bilgi süzgecinden geçirdiğinde siz resmimn tamamını görmüş olursunuz. Yani eğer beyninizin sadece sağ tarafı çalışıyor olsaydı karşınızda sadece bir renk cümbüşü görürdünüz. Eğer sadece sol tarafıyla bilgileri işliyor olsaydınız sadece bazı çizgiler ve detaylar görür ancak o detayların ne oluşturduğuna dair hiçbir fikir sahibi olamazdınız. Gel gelelim elbette beynimizin tek bir tarafını kullanmıyoruz. Bilgiler her iki yarım küremizde kısa bir gezintiye çıktıktan sonra etrafımızı algılıyoruz. Fakat kimimizin sol yarım küresinde daha çok gezilecek yer oluyor, kimimizin ise sağ yarım küresi 5 oda 1 salonluk bir erişim alanı sağlıyor. İşte beynimizin hangi tarafını daha çok kullandığımız ise bu noktada devreye giriyor.

Beyindeki tüm işleyişi anlatmak elbette bu kadar kolay değil. Bilim insanları hala beynin nasıl işlediği konusunda araştırmalarını sürdürüyor. Çözülememiş bir sürü bölgemiz var. “Biliyor musun beynimizin yüzde bilmem kaçını kullanıyormuşuz” konusu da tamamen yanlış anlamadan ibaret. Diğer yandan New York Üniversitesi Sinirsel Bilimler Merkezi’nden Peter Lennie yakın zamanlarda yazdığı bir makalede, beynin ideal olarak nöronların yüzde üçünden fazlasını aynı anda çalıştırmaması gerektiğini, aksi halde kullanılan her bir nöronu düzeltmek için, beynin karşılayabileceğinden çok daha büyük bir enerjiye ihtiyaç duyduğunu belirtmekte. Kısacası aslında beynimizin her bölgesini kullanabiliyoruz. Ancak sigortalar yanmasın diye her bölümünü aynı anda fişte bırakmıyoruz.

Algılama biçimi iletişim konusunda da çok etkili. Partnerinizle aranızdaki anlaşmazlıklar, işte çektiğiniz sıkıntılar, çevrenizle olan iletişiminizdeki kopukluklar farklı düşünme biçiminizden kaynaklanıyor olabilir. Kim bilir? Belki beyninizin sağ tarafını yoğun olarak kullanıyorsunuz ancak kendinize hiç uymayacak bir işte çalışıyorsunuz. Belki de beyninizin sol tarafını kullanıyorsunuz ve bir türlü uçuk sevgilinizle anlaşamıyorsunuz? Hangi yarım kürenizi daha çok kullandığınızı merak ediyor musunuz? O zaman adım adım yazıyı takip edin ve beyninizin bilmediğiniz yönlerini keşfedin:

ozguruysal-algi-test

ALGINIZI TEST EDİN

Yaşam koçu ve Koçluk Platformu Derneği kurucularından Çağlar Çabuk’un, Nobel sahibi Prof. Sperry’nin çalışmalarından esinlenerek oluşturduğu testi yanıtlayın; hangi yarım kürenizi daha çok kullandığınızı keşfedin:

  • Aşağıdaki ifadelerden hangisi sizin için daha cazip?
  • a. Canımın istediğini yapabilmek
  • b. Mükemmel bir aileye sahip olmak
  • c. Seçtiğim kariyerde başarılı olmak

 

  • Sezgilerinize ne ölçüde güvenirsiniz?
  • a. Çok fazla
  • b. Her zaman değil ama zaman zaman sezgilerime dayanarak davranırım
  • c. Mantıksal bir açıklama getirebilmek her zaman daha önemli

 

  • Aşağıdaki ifadelerden sizi en iyi tanımlayan hangisi?
  • a. Meraklı, soru soran
  • b. Düzenli
  • c. Ciddi, gayetli

 

  • Aşağıdaki seçeneklerden hangisi sizi en çok heyecanlandırıyor?
  • a. Büyük Kanyon gibi doğal mucizeler
  • b. Taj Mahal gibi insan yapımı anıtlar, mabetler
  • c. Domingo veya Pavarotti gibi yetenekler

 

  • Gezegenimizi nasıl yok ettiğimizle ilgili olarak ne sıklıkta endişe duyarsınız?
  • a. Çok sık
  • b. Bazen
  • c. Pek değil

 

  • Aşağıdakilerden hangisi sizde hayranlık uyandırır?
  • a. Bir kuşun uçuşu
  • b. Bir çitanın hızı
  • c. Bir aslanın gücü ve cesareti

 

  • Bireysel hedefler belirler ve onlara sadık kalır mısınız?
  • a. Hayır, doğru zamanın geldiğini hissetmem gerekir
  • b. Zaman zaman, ancak oldukça esnek ve geri dönülebilir planlar
  • c. Evet, sonuca ulaşmanın en etkili yolu

 

  • Dakik olmak sizin için ne kadar önemli?
  • a. Hiç değil
  • b. Zaman zaman
  • c. Çok önemli

 

  • Katılmış olduğunuz sınavlarda sizi en çok hangisi zorlar?
  • a. Konsantre olabilmek
  • b. Heyecanımı kontrol edebilmek
  • c. Başarılı olabilecek miyim endişesi

 

  • Yeterince zamanınız olduğunu varsayarsak, hangisi sizin için daha çekici?
  • a. Resim yapmak
  • b. Golf oynamak
  • c. Spor salonunda fitness yapmak

 

  • Hangi ifade sizi daha iyi anlatıyor?
  • a. Karmaşık
  • b. Memnun
  • c. Detaylara önem veren

 

  • Açıklamakta zorlandığınız rüyalar görür müsünüz?
  • a. Çok sık
  • b. Bazen
  • c. Çok az veya hiç

 

  • Hangi ifade sizi daha iyi özetler?
  • a. Sıra dışı
  • b. Aklı başında
  • c. Sabırlı

 

  • Ne sıklıkta elinize geçen kâğıtlara bir şeyler karalarsınız?
  • a. Çok sık
  • b. Bazen
  • c. Hiç

 

  • Aşağıdakilerden hangisi sizi daha çok rahatsız eder?
  • a. Kurallar
  • b. Kabalık
  • c. Yetersizlik

 

– Puanlama:

a=2 b=1 c=0

24-30 Puan arası:

Bu sonuca göre siz beyninizin sağ yarım küresini daha yoğun kullanmaktasınız. Artistik ifade gücünüz, yaratıcılığınızı kullanma becerileriniz, duygusal yaklaşımlarınız ve iç görünüz ilgilendiğiniz tüm işlere yansımaktadır.

Büyük resmi görebilmek ve anlayabilmek sizin için bütünü oluşturan parçalardan daha önemlidir. Bu nedenle iş, sosyal ve özel hayatınızı kesin çizgilerle birbirinden ayırmak yerine tüm yaşamınızı bir bütün olarak değerlendirmeyi tercih ediyorsunuz. Bu yaklaşımınız size farklı olaylar, sahneler arasında sıradan olmayan ilişkiler kurup, alternatif çözümler geliştirebilme yetisi de kazandırmaktadır. Düz bir çizgi üzerinden neden-sonuç ilişkilerinden doğacak sonuçları araştırmak yerine, çoğu zaman dolambaçlı (herkesten farklı, denenmemiş) yollardan çözüme ulaşabilirsiniz.

Sanatın farklı dallarına karşı doğal bir ilgiliniz, hatta hayranlığınız olduğu söylenebilir. Böylece kurallar ve sınırlar olmadan kendinizi istediğiniz gibi ifade edebilme şansı bulabilmektesiniz. 

15-24 Puan arası:

Eğer toplam puanınız 30 ile 47 arasındaysa, hiçbir yarımkürenin ağır basmadığı bir dengeden söz etmek mümkün olacaktır. Ancak bu dengenin sizi her zaman mutlu etmesi gibi bir sonucu olmayabilir. Şöyle ki, duygularınız ve mantığınız arasında çeliştiğiniz durumlar sizi zorlayacaktır karar alma süreciniz de doğal olarak etkilenecek hatta bazen oldukça sancılı olacaktır.

Dengenin getirdiği farkındalık ve aynı durumu birçok açıdan değerlendirebilme becerisi size birçok fayda da sağlayacaktır. Daha başka bir ifadeyle, siz büyük resmi onu oluşturan detayları da değerlendirerek görebilmektesiniz. Ayrıca hem analitik bir düşünce yapısına sahip olup,   hem de eş zamanlı olarak estetik duygunuz gelişmiş olduğundan mimarlık gibi meslek alanlarında çok başarılı olabilirsiniz. Aslında sadece mimarlık gibi bir alanla kısıtlamak doğru olmaz, siz özgünlük ve fonksiyonelliği birçok farklı alanda bir arada kullanarak başarılı sonuçlar elde edebilecek bir potansiyele sahipsiniz.

15 Puandan Az:

Eğer toplam puanınız 30’dan düşük ise genel olarak tutum ve davranışlarınız üzerinde sol yarımkürenin daha etkili olduğunu söyleyebiliriz. Muhtemelen analitik düşünce yapınızın bir sonucu olarak kendinize testin sistematiğine yönelik birçok soru sormaktasınız. Gerek iş hayatınızda, gerek özel yaşamınızda mantıksal bir açıklamaya ihtiyaç duyabilirsiniz.

Her hangi bir sorun ile karşılaştığınızda, sorunun nedenine inmek için sık sık daha fazla kanıt arayışına da girmeniz olasıdır. Böylece tüm verileri toplayıp, doğru bir değerlendirme yapabilmeniz mümkün olacaktır. Genellikle neden-sonuç ilişkilerini takip eden bir düşünce tarzını benimsediğiniz söylenebilir. Bu nedenle karşılaştığınız sorunları parçalara bölüp aşama aşama çözmeyi tercih edebilirsiniz. Ancak bu noktada, bir konuyu sonuçlandırmadan diğer konu başlığına geçmemeniz bazen sizi yavaşlatabilir. Muhasebe, finans, mühendislik alanlarında çok başarılı olabilecek bir potansiyele ve çalışma anlayışına sahipsiniz. Ayrıca planlama ve kalite güvencesine yönelik birçok alanda detaylara vermiş olduğunuz önemin bir getirisi olarak fark yaratabilmeniz olasıdır. Son olarak, yabancı dil öğrenmenin sizin için hem kolay, hem de zevkli olduğunu ekleyebiliriz.

ozguruysal-cosmopolitan-algi

Hangisi sizin düşünme biçiminiz? 

Sol (Ayrıştırıcı) Sağ (Bütünleştirici)

Sözeldir                              Görseldir

Kelimeye odaklanır         Ses tonuna odaklanır

Ardışıktır                           Rastgeledir

Mantıkla hareket eder     Duyguyla hareket eder

Bilgiyi sırayla işler            Bilgiyi rastgele işler

Uzun Vadeli Planlar         Kısa vadeli planlar

İsim hafızası                      Eşgal Hafızası

Az jestle konuşur              Çok jestle konuşur

Dakiktir                              Zaman Önemsizdir

Organizasyoneldir            Yaratıcıdır

 

ozguruysal-algi-guclendir

Zayıf yarım kürenizi güçlendirin!

Sol yarım küre egzersizleri:

  1. Yazı yazın: Bilim insanlarının incelemelerine göre, kelimeleri hafızanıza yerleştiren ve size etkili konuşma kabiliyeti sağlayan tarafınız beyninizin sol yarım küresi. Yazı yazmanın limiti yok. İsterseniz kendinize, bedava ya da ücret ödeyerek bir blog açın. Twitter’da daha çok vakit harcayın ya da sevgilinize aşk mektupları yazın. Olmadı en basitinden bir günlük tutun. Hangisini tercih ederseniz edin, yazmak sol beyninizi daha aktif kullanmanızı sağlayacaktır.
  1. Rakamlarla iç içe olun: Rakamlar da aynı kelimeler gibi beynimizin sol tarafında işlenirler. İşlemleri kafanızdan yapmaya çalışmak, telefon defterini bir kenara bırakıp önemli olan kişilerin numaralarını ezberlemek sol yarım kürenizi harekete geçirecektir. Hala sevgilinizin numarasını ezbere bilmiyor musunuz? Adres? Kapı numarası? TC Kimlik numarası? Bunları ezberleyerek egzersizlere başlayabilirsiniz.
  1. Yeni bir dil öğrenin: dil denilen iletişim aracı, kelimelerin yan yana dizildiğinde bir anlam ifade edecek hale getirilmesi ve bunun bir sistem içerisine yerleştirilmesiyle ortaya çıkıyor. Özetle bir dili kavrama kabiliyetinizin yolu sol yarım kürenizden geçiyor. Yeni bir dil öğrenmek bu bölgedeki kaslarınızı güçlendirecektir. İşinize yarayacak ve kolayca pratik yapabileceğiniz bir dil bulun. Mesela İspanyolca bu aralar pek revaçta. Hem ne demişler, “Bir dil, bir insan…”
  1. Bulmaca çözün: Yaşlı insanlara alzheimer hastalığından kendilerini korumaları için sıkça bulmaca çözmeleri tavsiye ediliyor. Çünkü bulmaca çözmek hafızanızı canlı tutuyor ve beyninizin sol tarafının bolca elektrik üretmesini sağlıyor. İsterseniz Sudoku benzeri, sayılar üzerine kurulmuş olan bulmacalardan tercih edin, isterseniz de çengel bulmacaların, kare bulmacaların içerisinde kendinizi kaybedin. Hangisini seçerseniz seçin sol beyninizi geliştirmenizi sağlayacaktır.
  1. Kitap okuyun: Evet, kulağa fazla entelektüel geliyor olabilir. Belki yeterli vaktiniz olmadığını da düşünüyor olabilirsiniz. Kim bilir, belki de televizyon seyretmek daha kolayınıza geliyordur. Ancak kitap okumak sadece entelektüel seviyenizi ve kelime haznenizi genişletmekle kalmıyor. Aynı zamanda beyninizin sol kısmındaki ampülleri ardına kadar yakıyor. Akşam yatmadan yarım saat kitap okumayarak hem sol yarım kürenizi hem kendinizi aydınlatabilirsiniz.

 

Sağ yarım küre egzersizleri: 

  1. Müzik dinleyin: Yoksa siz de mi sadece şarkının sözlerine dikkat edenlerdensiniz? Masanın üzerinde ritim tutmak size göre değil mi? Bunun sebebi müziği sol yarım kürenizle dinliyor olmanız. Kendinize gün içerisinde 15 dakika ayırın ve dikkatinizi dağıtacak hiçbir unsurun olmadığı bir odada gözlerinizi kapatıp müzik dinleyin. Bu sefer sözlere değil, şarkının içerisindeki enstrümanlara dikkatinizi verin. Ritim duygunuz, beyninizin sağ tarafının ne kadar güçlü olduğuyla ilgilidir.
  1. Resim yapın: Tamam, bir Picasso olmayabilirsiniz. Hatta çöp adamdan öteye gitmeyen bir resim kabiliyetiniz de olabilir. Ancak bunların hiçbiri, sizin resim yapmanıza engel değil. Önünüze bir resim kağıdı ve yumuşak uçlu bir kalem koyun. Karşınızda hatlarını kolayca kestirebileceğiniz bir obje alın. Meyve, şişe, tuzluk, aklınıza ve önünüze ne gelirse. Bir de saatinizi 30 dakikaya ayarlayın. Resim yapmak, sağ yarım kürenizi harekete geçirecek ve bütünsel düşünme kabiliyetinizi artıracaktır.
  1. Bilgisayar oynayın: Bazılarınız buna eminim çok sevinmiştir. Araştırmalara göre bilgisayar oyunu oynamanın düzenli olarak çözüm üretme mekanizmanızı harekete geçirdiği için yaratıcılığınızı artırdığını gösteriyor. Yaratıcılık denilince de elbette akla ilk olarak beynimizin sağ yarım küresi geliyor. İlle de en son çıkan oyunlardan bilgisayarınıza yükleyip saatlerinizi bilgisayar başında geçirmeniz gerekmiyor. Artık internette, hatta sosyal medyada bile pek çok ufak çaplı oyun bulunuyor. Molalarınızı bu şekilde değerlendirebilirsiniz.
  1. Sol elinizi kullanın: Evet, doğru. Vücudunuzun sol tarafıyla günlük işlerinizi yapmak, beyninizin sağ yarım küresini harekete geçiriyor. Bu yüzdendir ki, solak olan insanlar daha çok sanatsal işlerle uğraşıyorlar. Kendinize haftanın bir gününü belirleyin ve dişlerinizi fırçalamak, bardak tutmak, telefonla konuşmak gibi rutin işlerinizi sol elinizle halledin. Eğer kurallara uyarsanız çok eğleneceğinizin garantisini verebilirim.
  1. Çizgisiz kağıt tercih edin: Not defterlerinin çoğu sıralı çizgiler çizilmiş halde satılırlar. Bunun sebebi, çizgili kağıdın sizi sistemli olmaya ve işlerinizi alt alta yazmaya zorlamasıdır. Ancak bu durum aynı zamanda düşünme biçiminizin de benzer sistemde çalışmasına ve sağ yarım kürenizin atıl kalmasına neden olur. Kendinize çizgisiz bir not defteri alın ve bu defter üzerinde çalışın. Kağıt üzerine not alırken ne kadar özgür olursanız, sağ yarım kürenizi de o kadar özgür bırakmış olursunuz.