Artistliğin sonu yok. Sandalyeyi tutmalar, mum ışıkları, romantik konuşmalar… Özel bi yemek için gelinmiş bir restoranda tüm centilmenlik kurallarını tamamlasanız bile o şarap masaya geldiğinde genel bir gerginlik oluşur. Şimdi her restorana gidene şarap gurmesi muamelesi yapılmasından bahsetmiyorum bile ancak bu ritüeli bozmamak için uyum sağlayan kişileredir sözüm. Rezil olmamanız için 3 adımda profesyoneller gibi şarap tatmayı öğrenin…

Görsel

Şarap tadımı görüntü, koku ve tat aşamalarından oluşur. İlk aşaması görüntüdür. Garson gelir, önce şarabı açar ve size mantarı uzatır. Burası kolay, koklayıp, çok da kötü bir koku almıyorsanız “Hmmm güzel” gibi geçiştirici bir laf kullanabilirsiniz. Ardından garson tüm havasıyla size içerisine bir parmak kadar doldurulmuş bir şarap kadehi verecektir. Önce rengine bakın. Daha karizmatik olması için ışığa doğru tutup, büyük bir ciddiyetle inceleyebilirsiniz. Beyaz şarabın turuncuya yakın renklere sahip olması yüksek şeker miktarına işarettir. Kırmızı şaraplarda ise koyu vişne rengi şarabın genç yaşının, kiremit rengine yakınlığı ise olgunlaşmış olduğunun göstergesidir. Öyle bira bardağı gibi gövdesinden değil, kadehin ısınmaması için sapından tutun. İçerisindeki şarabı bardağın kenarlarına bulayacak şekilde dönrdürün. Kadeh tekrar dik duruma getirildiğinde, alkol seviyesi yüksek olan şaraplarda, sıvı “bacak” ya da “gözyaşı” adı verilen, aşağıya doğru süzülen izler bırakır. Bu, şarap kalitesini gösterir.

Koku

Görüntüyü atladıysanız şimdi sıra kokuda. Şaraplar koku açısından iki adımda incelenir. Kadehi burnunuza doğru götürün ve koklayın. Bu etaba “ilk burun” adı verilir. Burada amaç, şarabın koku özelliklerinin yarattığı ilk izlenimleri belirlemektir. Çiçek, meyve, mineral, baharat, vb… kokular bu ilk adımda teşhis edilebilir. “Ben atarsam tutar” diyorsanız, “Bunun içerisinde taze meyve özleri mi var?” ya da “Tarçın aroması ne güzelmiş” gibi cümleler kullanabilirsiniz. Riske girmemek istiyorsanız, “Hakim bir kokusu var” ya da “Aromasının kokusunu kadehi yaklaştırmadan alabiliyorsun” gibi politik cümleler kullanabilirsiniz.

Tat

Koku aşamasını da atlattınız. Geriye sadece tatmak kaldı. Neredeyse başardınız. Şaraptan büyük bir yudum alın ve ağzınızda kısa bir süre bekletip sonra yutun. Ağzın içerisinde tutma ve dolandırma sürecine, “Ağzı çalıştırmak” adı verilir. Diş ve diş etleriniz belirgin bir biçimde kamaşıyorsa şarap kötü demektir. Eğer sadece tat alıyorsanız o zaman şarapta bir sorun yoktur. Buradan sonrası sizin damak tadınıza ve sallama kabiliyetinize bağlıdır. Eğer belirgin bir tat almıyorsanız burada da “Aroması ne kadar yoğun”, “Çok freş bir tadı var”, “Hmmm yağlı ve hacimli” gibi yarı teknik yarı politik terimler kullanın. Artık havanızı atmış bir biçimde gönül rahatlığıyla şarabı içebilir, ödeyeceğiniz parayı düşünebilirsiniz…