SEKS TARİHÇESİ: İLK ÇAĞ – ESKİ MISIR

İnsanlar için kötü ancak tanrılar için kutsal…

turinorijinal

Papirüs 55001, bir diğer adıyla “Turin”, yani “Erotik Papirüs”, 19. yüzyılda keşfedilen, Antik Mısır dönemine ait, seks kültürünü içeren ilk yazılı kaynak olarak biliniyor. Bir nevi bilinen bu ilk porno dergi, yüzyıllar boyunca insanlardan saklanmış. Hatta Etimolog Charlotte Booth, “Bulunduktan sonra kütüphanelerde kilitli olarak bırakıldı. Onu incelemek için izin almanız gerekiyordu ve bunun için iyi bir sebebiniz de olmalıydı” diyor. “Üstelik sadece erkeklerin bu belgeyi incelemeye izni vardı.” Çok da abartılacak bir şey yok aslında, kafanızda Playboy dergi çekimleri filan canlanmasın. Papirüs üzerinde 12 adet kadın ve erkek figürünün pornografik resimleri, daha doğrusu illüstrasyonları bulunuyor. Tarihçi ve yazar olan Bettany Hughes, “İnsanlar Eski Mısır’ı baskıcı ve muhafazakar bir toplum gibi düşünürler. Bu konuda kesinlikle yanılıyorlar” diyor. “Eski Mısır’da seks konusunda aktif bir soylu olmanız, toplum içerisinde çok önem verilen bir sosyal göstergeydi.” Dünyanın en kapsamlı müzesi olarak kabul edilen İngiltere Müzesi Küratör’ü Dr. Richard Parkinson, “Papirüsü incelediğinizde bizim bugün sahip olduğumuz tüm fantazilere, arzulara rastlamanız mümkün” diyor. “Tek fark Mısırlılıların seksi, mumyalar, piramitler ve tanrılar gibi fantastik, egzotik öğelerle birleştirmiş olmaları. Eski Mısır’da, seks toplumdaki alt sınıf insanlar için kapalı bir aktivite olarak görülüyordu. Ancak iş tanrılarının seks alışkanlıklarını anlatmaya geldiğinde, yazıtlar tamamen pornografik bir hale geliyor. Bugün bizim bile kitaplarımız içerisinde anlatamayacağımız şeyleri, onlar kutsal yazıtlarının içerisine yerleştirmişler.” Bu nedenle antropologlar ve tarihçiler Eski Mısır’daki seks alışkanlıklarını anlayabilmek için o dönemde inanılan tanrı imajlarının ve firavunların hiyerogliflerdeki seks alışkanlıklarını incelemeye karar vermişler. Etimolog Charlotte Booth, “Eski Mısır’da doğa, doğurgan ve üretken bir imge olarak benimsenmiş” diyor. “Bu nedenle doğanın başlangıcı ise İsis ve Osiris adındaki baş tanrıların seks yapması ve doğurganlıkları ile resmedilmiş.”

Amon Min: Min'in aynı müzede duvara çivi ile kazınmış bir resmi daha bulunuyor. Ancak bu duvardaki resimde elbette cinsel organ yerinden çıkarılamamış. Onun yerine resmi o bölümüne doğrudan, "Bu bölüm, cinsel içerikten dolayı sansürlenmiştir" diye bir tabela yerleştirilmiş. Bu tabela Viktorya Dönemi'nin sona ermesinin ardından kaldırılmış.

Amon Min: Min’in aynı müzede duvara çivi ile kazınmış bir resmi daha bulunuyor. Ancak bu duvardaki resimde elbette cinsel organ yerinden çıkarılamamış. Onun yerine resmi o bölümüne doğrudan, “Bu bölüm, cinsel içerikten dolayı sansürlenmiştir” diye bir tabela yerleştirilmiş. Bu tabela Viktorya Dönemi’nin sona ermesinin ardından kaldırılmış.

Araştırmacılara göre Eski Mısır’da bulunan seks objeleri, seksle ilgili diğer yazılı belgeler, tarihçiler ve politikacıların gazabına uğramış. Bunun en belirgin örneği ise İngiliz Müzesi’nde bulunan bir Antik Mısır Tanrısı Amon Min olarak gösteriliyor. Min, Eski Mısır’da bereket tanrısı olarak adlandırılıyor. Eğer internete bereket tanrısı yazarsanız pek çok kültürde bereketin erkeğin ya da kadının cinsel organı ile anlatıldığını fark edersiniz. Şaka değil… Gel gelelim müzede tüm hatlarıyla korunan heykelin sadece tek bir bölgesi eksik. Cinsel organı… Bettany Hughes, heykelin 19. yüzyılda İngiltere’deki Viktorya Dönemi’nde muhafazakarlar tarafından bu hale getirildiğini söylüyor.

 Kleopatra ise iki Roma İmparatoru'nu kendine aşık ederek ülkesinin işgalini uzun yıllar engellemiş son Mısır firavunu olarak kabul edilir. Eski Mısır'da seks, arzu ve ihtirası simgeler...

Kleopatra ise iki Roma İmparatorunu kendine aşık ederek ülkesinin işgalini uzun yıllar engellemiş son Mısır firavunu olarak kabul edilir. Eski Mısır’da seks, arzu ve ihtirası simgeler…

Yayınlandığı Yer: Cosmopolitan Dergisi