SEKSİLİĞİN EN BİLİMSEL HALİ
“Çok yakışıklı herif; taş gibi hatun; dünyanın en seksi insanı…” Peki kime göre, neye göre? Herkes aynı kişileri mi seksi buluyor? Yoksa aynı kişiler, “İşte bunlar seksi” diye gözümüze mi sokuluyor? Beğendiğimiz birini her gördüğümüzde seksi buluyor muyuz? Yoksa hepimizin seksi kavramı gerçekten farklı mı? İnsanın aklına sayısız soru geliyor. Oysa bunun bir formülü, bilimsel bir açıklaması yok mu? Elbette var…
Kimisine göre uzun boylular seksi, kimisine göre bodur tavuk her daim piliç… Kimisine mavi, kimisine badem gözlü… Kimisine göre sarışının adı, kimisine göre esmerin tadı… İşte dünyanın dört bir yanındaki araştırmaların sonuçlarına göre seksilik kavramı hakkında 10 gerçek…
1- EVET, KONUŞ BENİMLE…
İnsanlar, kalın ve alçak desibelli ses tonunu daha seksi buluyor. Journal of Nonverbal Behaviour’da yayınlanan, “Vocal and Physiological Changes in Response to the Physical Attractiveness of Conversational Partners” (Konuşkan Partnerlerin Fiziksel Çekiciliğine İşitsel ve Fizyolojik Yanıtlar) adlı makaleye göre, ses tonları insanların karşı cinsi seksi bulup bulmamaları konusunda oldukça etkili oluyor. Yapılan araştırmada, aynı kişinin hem yüksek ve daha ince bir sesle, hem de kalın ve daha alçak tonlu bir sesle konuşması karşı cinse dinletiliyor. Ses tonunu dinleyenlerin beynindeki hormonel ve elektrik hareketleri izlendiğinde, alçak tonda ve biraz da çatallı olan konuşma biçiminin tahrik seviyesini artırdığı gözlemleniyor. Özetle insanlar, kalın ve derinden konuşan, karşı cinsten kişileri daha seksi buluyor. Gel gelelim herkes böylesi bir ses tonuna sahip olamıyor. Eğer sesiniz yüksek ve ince çıkıyorsa, kendinizi zorlayıp rezil olmanın riskine girip girmemek size kalmış. Öncesinde kendi kendinize antrenman yapmakta yarar var. Biraz şan dersi sesinizi kontrol etmekte işe yarayabilir. Kim bilir, belki biraz da bıldırcın yumurtası…
2- GÖZÜNÜ ALAMAMAK SENİN SUÇUN DEĞİL
Güzel insanlara daha uzun süre bakıyoruz. Pyschonomic Bulletin & Review’de yayınlanan “Can Beauty Be Ignored?” (Çirkin İnsanlar Görmezden Gelinebilir mi?) adlı makalesinde, seksi birini görünce bakışlarınızın onun üzerinde donup kalmasının bilimsel nedeni açıklanıyor. Araştırmaya katılanlar bir odanın içerisinde, önlerinde bitirmek üzere bir görev verilmiş olarak oturuyorlar. Kendilerine verilen görevleri yapmaya başladıklarında, karşıdaki perdeye projeksiyonla insanlar yansıtılıyor. Katılımcıların beyin analizleri incelendiğinde, projeksiyona güzel ve seksi insanlar yansıtıldığında beynin hal-i hazırda yaptığı görevi bırakarak, yansıtılan kişiye bakma eğiliminde olduğu gözlemleniyor. Ancak perdeye görece daha az güzel insanlar yansıtıldığında katılımcıların dikkati dağılmıyor ve kendilerine verilen görevi yapmaya devam ediyorlar. Özetle, güzel bir insan gördüğümüzde her ne yapıyorsak yapalım, dikkatimiz o insana kayıyor. Üstelik bunu tercihen biz değil, bizzat beynimiz yapıyor. Güzele bakmak sevapsa, bu durum beynimizi doğrudan cennetlik hale getiriyor…
3- KIRMIZI SANA ÇOK YAKIŞIYOR
Kırmızı renk sadece boğaları kışkırtmıyor. European Journal of Social Psychology’de yayınlanan bir araştırmaya göre insanlar, kırmızı renkle karşı karşıya geldiklerinde daha çok seks düşünme eğiliminde oluyorlar. Yapılan deneyde erkeklerden bir restorana girmeleri ve ikisinde de güzel ve benzer iki kadının bulunduğu masalardan birine oturmaları isteniyor. Masalardan birinde mavi giymiş, diğerinde ise kırmızı renk giyinmiş iki hatun içeriye giren denekleri bekliyor. Araştırmanın sonucuna göre içeriye giren erkekler, kırmızı renkte giyinmiş kadının bulunduğu masaya oturma eğilimi gösteriyorlar. Deneyin bir başka aşamasına göre ise bir yeşil bir de kırmızı renkte giyinmiş kadınların bulunduğu masaya oturan erkekler, kırmızı renkte giyinmiş olan kişiyle daha özel konular konuşma eğiliminde oluyorlar. Kısacası kırmızı renk, karşı cinsten insanların üzerinde olduğu zaman kişiye daha seksi geliyor ve daha çok seks çağırışımı yapabiliyor. Ancak aynı cinsler arasında ise saldırganlık güdülerini tetikliyor. Savaşmayıp seviştiğimize dair kesin bir bulgu yok ancak sevişemediğimizde savaştığımız kesin görünüyor.
4- KÖPEĞİNİZİN İSMİ NE?
Araştırmalar hayvansever kişilerin dışarıdan daha seksi göründüklerini söylüyor. Evet, Psychology Today’de yayınlanan makeleye göre evcil hayvanı olan kişilerin özellikle kadınlar tarafından daha dikkat çekici buluyorlar. Yapılan araştırmada deney grubu kişilerin yalnız ve de evcil hayvanlarıyla ayrı ayrı karşı cinsten telefon numaralarını istemeleri talep ediliyor. Araştırmanın sonucuna göre evcil hayvanıyla kadınlara yaklaşan erkeklerin, karşı cinsin telefon numaralarını almaları, evcil hayvanı olmayanlara göre daha yüksek bir yüzdede oluyor. Araştırmayı yürüten Nicolas Guergen, “Kadınlar, öncelikli olarak çocuklarına iyi baba olabilecek bir geni arıyorlar” diyor. “Evcil hayvanı olan ya da hayvanları seven erkekler ise, kadınlar tarafından çocuklarına daha özenli bakacakları, çocuk sahibi olmaya hazır olan kişiler olarak görülüyor. Bu nedenle ilişki için daha elverişli konumda oldukları imajını yaratıyorlar.”
5- NE DOKTORLAR, NE MÜHENDİSLER İSTEDİ…
Kadınlar, erkeklere nazaran kaşrı cinsteki mal varlığını seksilik kavramıyla daha çok özdeşleştiriyorlar. Journal of Psychology’nin 2010 yılında yayınladığı, “Effect of manipulated prestige-car ownership on both sex attractiveness ratings” (Prestijli bir araba sahibi olmanın her iki cinsiyet üzerindeki etkileri) isimli araştırmasında, erkek ve kadınlardan prestijli bir arabaya binmeleri isteniyor. Deney grubunun bu kişilere baktıklarındaki mikro ifadeleri ve verdikleri cevaplar inceleniyor. Buna göre kadınlar, erkeklere göre prestijli bir arabanın içerisindeki karşı cinstetki insanı daha çekici bulma eğiliminde oluyorlar. Erkeklerde ise kadının prestijli bir araba içerisidne oturmasıyla, normal bir arabanın içerisinde oturması arasında herhangi bir fark bulunmuyor. Bu da evlilik programlarındaki “Sigortalıyım, evim var, arabam var” konuşmalarını galiba haklı çıkarıyor.
6- ÖZGÜVENLİ DOKUN, ÖZGÜVENİME DOKUN
Kendinden emin temaslar, karşı cins tarafından daha seksi bir insan olarak algılanmanızı sağlıyor. Columbia Üniversitesi’nden Dr. Robert Evans, “Kadınlar ve erkekler için karşı cinsten birinin kendilerine temas etmesi, özel alanlarına girmeleri anlamına geliyor” diyor. “Özel alana girilmesi ise önce savunma mekanizmasının harekete geçmesine neden oluyor. Dolayısıyla el, kol, omuz, boyun gibi bölgelere yapılacak olan temaslarda özgüvenli olan kişiler bu savunma mekanizmasının arkasına geçebiliyor.” Evans’a göre, eğer dokunuşlar sırasında göz göze temastan kaçınılır ya da çekingen davranılırsa, karşı cins bu dokunuşları taciz olarak algılıyor ve özel bölgesine giren “yabancı”yı oradan defetme eğiliminde oluyor. Elbette bu dokunuşların seksüel bir amaç taşıması gerekmiyor. Doğal bir temas bile olabilir. Ancak çekingen davranırsanız, dokunma amacınız ne olursa olsun sanki seksüel bir amaç taşıyormuş izlenimi veriyor.
7 – TOPUKLULARIN KADAR SEKSİSİN
Kadınların büyük çilelerle giydikleri, arnavut kaldırımlarda binbir cambazlıkla yürüdükleri o topuklu ayakkabıların insanı daha seksi gösterdiği bilimsel olarak kanıtlandı. Erkekler Gerçekten Sarışın mı Sever kitabının yazarı Jena Pincott, “Topuklu ayakkabılar basenlerinizin yukarı çekilmesini, böylelikle kalçanızın ve göğüs kısmımızın dışarı çıkmasını sağlar” diyor. Yapılan araştırmalar, ortalamanın yüzde 5 üzerinde olan bacak boyunun karşı cinse daha çekici geldiğini gösteriyor. Yani kadınlar için 3-6 cm arasındaki topuklu boyu, ideal bacak uzunluğunu ortaya çıkarıyor. Pincott, “Uzun bacakların seksi görünmesi evrimle ilgili bir mesele olabilir. Çünkü uzun bacaklar, uzun dönemde sağlıklı bir bünye sahibi imajı yaratıyor” diyor. “Topuklu ayakkabılarla rahat yürüyebilen kadınlar, karşı cins tarafından daha fit ve dengeli bir vücut yapısındaymış gibi algılanıyor. Bu nedenle topuklu giyen kadınlar erkekler tarafından daha ideal eşler olarak atfediliyor.” Demek ki bütün zorluklar, cambazlıklar boşuna değilmiş. Kadınların her zaman olduğu gibi bir bildikleri varmış…
8 – İDEAL AÇIKLIK
Seksi giyinmenin de bilimsel bir oranı var. İngiltere’deki University of Leeds’te yapılan bir araştırmada erkekleri etkilemek isteyen kadınların tenlerinin yüzde 40’ını açıkta bırakması gerektiğini ortaya koydu. Psikolog Colin Hendrie’nin yürüttüğü araştırmaya göre bundan daha kapalı giyinen kadınlar muhafazakar olarak algılanırken, yüzde 40’ın üzerinde açanlar ise sadakatsiz olarak görülüyor. Şimdi geriye yüzde 40’ın nasıl tutturulacağını hesaplamak kalıyor. Elbette bu oranlar İngiltere şartlarına göre belirlenmiş. Etkilemek istediğiniz kişi, kültürel farklılıklar ve ortamsal koşulları da göz önünde bulundurmakta fayda var. Uyarması benden…
9 – SEKSİ YETENEKLER
Yemek yapabilen, kendi işini görebilen, hatta gerekirse elinden tesisat işleri bile gelen kadınlar karşı cins tarafından daha seksi bulunuyor. Amsterdam Üniversitesi’ndeki bilim insanları, yaptıkları araştırmada kendi kendisine yetebilen, evi çekip çevirebilme potansiyeli olan kadınların erkekler tarafından eş olarak tercih edilme oranlarının daha yüksek olduğunu söylüyor. Araştırmayı yürüten Dr. Louise Vigeant, “Erkeklerin hamarat kadınları tercih etmelerinin yegane sebebi mükemmel gen arayışıdır” diyor. “Kadınlar gibi erkekler de aile kurmak için en sağlıklı ve çocuğuna en iyi bakabilecek, soyunu devam ettirebilecek partneri ararlar. İlk çağlardaki eş arayışıyla bugünkü eş arayışı arasında herhangi bir fark yoktur. Sadece kadınlar artık toplayıcılıkla değil, bugün var olan işlerle uğraşıyorlar.” Özetle “çocuk da yaparım kariyer de…” kadınları erkeklere daha seksi geliyor.
10 – SEKSİLİĞİN KOKUSU
Kadınlar güzel kokan erkekleri daha seksi buluyor. European Journal of Social Psychology’de yayınlanan bir makaleye göre kadınlar bir erkeği sadece güzel koktuğu için bile seksi bulabiliyorlar. Elbette kadınlar, sadece güzel koktuğu için Recep İvedik’i en seksi adam seçecek değiller. Her şeyin bir sınırı var ancak makaleye göre kadınlar erkeklere oranla kokulara yüzde 70 daha duyarlı oluyorlar. Bunun için karşı cinsten birinin güzel kokuyor olması, kadınlar için büyük önem taşıyor. Bu da parfüm sektörünün neden bu denli devasa bir sektör olduğunu kanıtlamaya yetiyor. Her şey kadınlar için…
Güç İçinizde…
Şimdi bu kadar bilimsel araştırma yapılıyor. Eminim ben bu yazıyı yazarken ya da siz bu yazıyı okurken bir bu kadar daha araştırma yapılmaya devam ediyordur. Bugün bilimsel olarak kanıtlanan bu araştırmalar, yarın değişebilir de… Neticede insanlar değişiyor, teknoloji değişiyor, kültür, medya, hepsi değişiyor. Dolayısıyla seksiliğin tanımı da her geçen gün yeniden şekilleniyor. İşin bilimsel araştırmaları bir yana, aslında seksi olmanın tek kuralı kendini seksi hissetmekten geçiyor. Bunu bilmek için Einstein olmaya gerek yok. Özgüveni yüksek kişiler hangi sosyal ortamda olursanız olun, daha çok dikkat çekiyor. Bunun kelime anlamı olarak karşılığı da “karizma” oluyor. Kendinizi seksi hissetmekten, aynaya bakmaktan, kendinizi sevmekten vazgeçmediğiniz sürece kim ne derse desin, şüphesiz ki en seksi siz olacaksınız. Geri kalan tüm safsatayı medyaya, moda sektörüne ve her şeyi araştırmaktan vazgeçmeyen bilim insanlarına bırakın. Seksi olun, seksi kalın…