SEKSTE KLİŞE OLMAZ

Kavga edecekseniz yazı yazın. Yatağa heyecan katmak için oyuncak alın. Yemek yapın, spor yapın, seksi giyinin, geometri bilin… Ne oluyor arkadaşlar? Partnerinizle sevişecek miyiz yoksa KPSS sınavına mı gireceğiz? Gerçek seks tutkudan, duygudan geçer. Kafanızı ve ilişkinizi meşgul eden tüm bilimsel klişeleri temizliyorum. Artık zihniniz değil, kalbiniz dolu olarak yatağa girebilirsiniz. Buyursunlar…

Kısır Döngüden Kurtulun

Belki de bu yazıyı yazmak biraz kendi bacaklarıma sıkmak gibi olacak. Bu kez dergilerde sıkça gördüğünüz, “Yatak Hayatınızı Hareketlendirmek İçin 10 Tavsiye” yazılarına bir distopya hazırlıyorum. Hani araştırmalar, “Oyuncak alın, Kamasutra öğrenin, ön sevişme 15 dakikadan kısa olmasın” gibi çıkarımlarda bulunuyor ya. Bir araştırma var ki tüm o geri kalan araştırmaları çöpe atacak nitelikte. The journal of Sexual and Relationship Therapy: International Perspectives on Theory, Research and Practice (SRT) tarafından yayınlanan bir makaleye göre seks hayatınızın gidişatı üzerine çok düşünmek, seks hayatınızın kötüye gitmesine neden oluyor. Haydi bakalım. Şimdi hangisini yapalım değil mi? Düşünsek bir dert, düşünmesek ayrı dert olacak. Sıkı durun formülü açıklıyorum: Seks mantıkla değil, duygularla yapılınca tatmin edicidir. Yani beyni değil, kalbi kullanmayı öğreniyoruz ve akışına bırakıyoruz. Kolay mı? Değil ancak İlişki Terapisti, Klinik Psikiyatr ve Yazar olan Dr. Samantha Rodman, “İlişkiniz ya da seks hayatınız üzerine ne kadar çok düşünürseniz bir problem bulma olasılığınız o kadar artar” diyor. “Beyin bir sorun çözme mekanizması olduğu kadar aynı zamanda bir sorun üretme mekanizmasıdır. Özellikle ikili ve duygusal olan ilişkilerde kalbinizin sesini dinlemeniz uzun dönemde ilişkiniz için daha gerçek ve sağlıklı bir atmosfer yaratacaktır.” Özeti şöyle; bizim 1,4 voltla çalışan ve kafamızın içinde bulunan hınzır aslında bir mantık mekanizmasına oturtma aygıtı. Eğer ilişkinizin ve seks hayatınızın kötü olduğunu düşünürseniz beyin hemen size sonsuz sayıda, sözde mantıklı, açıklamalar sıralar. Utah Üniversitesi’nden Nöro Haritalama Direktörü Dr. Jeff Anderson, “İnsan beyni hem karşısındakini hem de kendisini ikna etmek için yaratılmıştır” diyor. “Beyin, üzerine yoğunlaşılan bir düşünce için sadece birkaç dakika içerisinde ikna edici nedenler üretebilir. Bu durum da bir şeyin iyi mi kötü mü, doğru mu yanlış mı olduğu hakkında karar vermenizi sağlar.” Yani arkadaşlar, ilişkinizi ve seks hayatınızı sorgulamaya başlarsanız kısa bir süre içerisinde kendinizi büyük bir problem olduğuna ikna etmeniz kaçınılmazdır. Olumlu bakın, öyle çok fazla da kafa yormayın. Bırakın duygularınız ve hisleriniz sizin yerinize kararlarını versinler.

hayallerhayatlar

Hayat Başka Reklamlar Başka

Benden tüm, “Üzerine düşünmeden ilişkimizde bir sorun olup olmadığını nasıl anlarız?” diye soranlara gelsin o halde. Ortada aldatma, çizgili pijamayla oturup göbek kaşıma, 5 yıldır ağda yaptırmama, her iki tarafta da kendini saldıkça salmak gibi gözle görülen fiziki nedenler yoksa o zaman sorunların hepsi medyanın size empoze ettiklerinden ibaret. Nasıl mı? Chicago Üniversitesi’nde yapılan ve The Journal of Personality and Social Psychology’de yayınlanan araştırmaya göre, ilişkilerde çıkan problemlerin %80’den fazla kısmı tarafların kafalarında belirledikleri mükemmel ilişkiye ulaşamamalarından dolayı yakınmalarından kaynaklanıyor. Yani bize televizyonlarda, dergilerde, hatta porno filmlerde ideal ilişki, uçlardaki seks olarak gösterilen kalıpların dışında kalıyoruz. Hiçbirimiz porno yıldızı değiliz. İlişkilerimiz de romantik komedi filmlerindeki gibi olmuyor. En büyük derdimiz reklamlardaki gibi, “Banyonun fayanslarının rengi ne olsun?” da değil. Her günümüz krem çikolatalı, ailece yapılan kahvaltılar tadında da geçmiyor elbette. Geçmeyecek de. Psychologytoday.com yazarı Dr. Carolyn C. Ross, “Medyanın yaş, cinsiyet ayırt etmeden yaygınlaşması ve günün her saati tüketilmeye başlamasıyla birlikte gerçek hayat ve medyada yansıtılan hayat arasındaki ayrım kalkmaya başladı” diyor. “İnsanlar filmlerde, dizilerde ve reklamlarda gördükleri ilişkileri dışarıda büyük bir çoğunluğun yaşadığını düşünüyorlar. Bu durum kendi ilişkilerini sorgulamalarına ve ‘Benim eşim neden böyle değil?’ diye ilişkilerinde mutsuz olmalarına yol açıyor.” Özetle kimse Mr. and Mrs. Smith değil Romalılar. İlişkinizdeki mükemmelliği Hollywood’da aramayın. İlişkinizin güzelliği sizin düşüncelerinizde, partnerinizle önünüzde uzanan o uçsuz bucaksız hayatta yatıyor. Acısıyla, tatlısıyla… Uzaklarda ararsanız bulamaz, kaybolursunuz. Yakınlarda ararsanız en azından mutlu olursunuz. “Yok efendim ben o reklamlardaki ilişkilere, porno filmlerdeki sevişmelere inanıyorum” derseniz o zaman uzaylıların işgal ettiği orta dünyada elfler ve Frodo ile size ve ilişkinize bol oscarlar…

18inci yy. İngilteresi ressamlarından William Holman Hunt’ın tablosu. “Bahçedeki bu kapı, insanın kalbini temsil ediyor. Ancak içeriden açılabildiği için de, kalbin dışarıdan tokmağa ihtiyacı yoktur.”

18inci yy. İngilteresi ressamlarından William Holman Hunt’ın tablosu. “Bahçedeki bu kapı, insanın kalbini temsil ediyor. Ancak içeriden açılabildiği için de, kalbin dışarıdan tokmağa ihtiyacı yoktur.”

Dışarıdan İçeriye Değil İçeriden Dışarıya

Bir de işin efendim yemektir, egzersizdir boyutu var. Hani anladınız işte onu. “Daha iyi seks için istiridye yiyin. Her gün spor yapın filan.” Tamam, istiridye, sakatat, fındık, fıstık testosteronu artırıyor olabilir. Hatta kadınlarda bile testosteron hormonunun artmasının daha istekli seks yapmaya yol açtığı da doğru. Uzmanlar bunun için zaten düzenli olarak egzersiz yapmamızı söylüyorlar. Evet, eğer 80 yaşına kadar yatağı hiç soğutmamak istiyorsanız bu beslenme ve antrenman disiplini doğru. Gel gelelim yaşlar 20’lerde, 30’larda ya da 40’lardaysa ağzınıza iki tane deniz tarağı atınca birden Eros’a dönüşmüyorsunuz. Dünyada seksten en çok tatmin olan ülkelerin başında Hindistan ve Çin geliyor. Bırakın istiridyeyi, fındığı adamlar et yemiyor et. Demek ki hikaye o kadar da yediğimiz içtiğimizle ilgili değil. New York Times’da yayınlanan Arizona Üniversitesi araştırmasına göre iyi bir seksin en önemli sebebi pozitif olmak. Klinik Psikiyatr Dr. Samantha Rodman da bu konu için, “Beyin besinler ve egzersiz yoluyla testosteron, endorfin, oksitosin gibi hormonları salgılar. Beyinde bu hormonların en yoğun şekilde aktif olması ise kahkaha, başarı ya da stresten uzak, pozitif bir yaşam tarzına sahip insanlarda gözlemleniyor.” Özetle bizim seksin motoru dışarıdan yaptığımız desteklerle değil, içeriden verdiğimiz enerjiyle en verimli şekilde çalışıyor. Yani siz kendinizi sekse psikolojik olarak hazırlamazsanız yapacağınız koşular sizi o yüksek dağlara çıkarmayacaktır.

Klişeleri Yatağınızdan Çıkarın

Hollywood etkisi ve beyin ilüzyonlarından kurtulduğumuza göre sıra geldi yatağı hareketlendirmek için önerilen klişelere. Mesela değişik kıyafetler denemek, yatak oyunları oynamak ve her gün internette rastladığınız, “Bu pozisyon seks hayatınızı zirvelere çıkaracak” önerileri. Şimdi bu işler biraz fazla “Brigitte Jones Günlüğü” kokan hareketler. Türkiye’de o kıyafet işleri biraz zor. Var mı itfaiyeci fantazisi olan? Ya da doktor filan? Partneriniz ya da siz liseli kıyafetinden mi hoşlanırsınız? Sekreter fantazisi yapıp özel dosyaları getirme oyunu oynamaktan mı hoşlanırsınız bunu bilirsiniz. Bir başka konu da atletik seks pozisyonlarını öyle bir anda gaza gelip denememeniz. Yahu kolay mı o işler. Olayın heyecanıyla bir bağ dokunuzu zedeler ya da koparırsınız. Sonra o çalışkan insan bir anda alçılarla yatan bir heykele döner. Bu işin garantisi de yok. İnternette okuduğunuz yere, “Ben bu pozisyonu denedim. 1 ay boyunca yatağa bağlanıp kaldım. İade istiyorum” gibi bir talepte de bulunamazsınız. İşte ondan sonra oturup düşünün bakalım o 1 ay boyunca seks hayatınız nasıl gidiyor? Neticede bir anda partnerinizin karşısına İngiliz hizmetçi kostümüyle çıkmak ya da havada 5 takla attıktan sonra hiç denemediğiniz bir seks pozisyonuna geçmek kötü gittiğini düşündüğünüz seks hayatınızı tersine çevirmez. Sevdiğiniz şeylerden bahsetmek çevirir. Nasıl mı? “Yeniden Seks mi İstiyorsunuz?” kitabının yazarı Laurie Watson, “Rastgele fantaziler denemek sizi ilişkinizde doğru sonuçlara götürmeyebilir” diyor. “Nokta atış yapabilmenizin ve gerçekten hoşlandığınız fantazileri gerçekleştirebilmenizin en etkili yolu partnerinizle zevk aldığınız şeyler üzerine açık açık konuşmaktır. Böylece hiç vakit kaybetmeden birbirinize gerçekten keyif aldığınız ve kan akışınızı hareketlendirecek fantazileri uygulayabilirsiniz.” Orijinal yöntemlere bir sözüm yok. Hatta bazen seks hayatını hareketlendirmek için başvurulan klasik yöntemlere de bir diyeceğim yok. Elbette denemek, yeni tecrübeler edinmek candır. Gel gelelim ilişkiyi sadece bu klişelere bağlarsanız, dergi sayfalarından ve internet haberlerinden kurtulup yatağa çıplak giremezsiniz. En orijinalinden güzel seneler herkese.

Yayınlandığı Yer: Cosmopolitan Türkiye