ULTRA ORGAZM
Bu bir enerji içeceği ya da mutfak robotu değil… Orgazmın en yoğun halinin ta kendisi. Başlık bile ilginizi çektiyse bir de yazıyı okuyun. Hem orgazmın alfabesini hem de en yüksek tepeye nasıl tırmanacağınızı öğrenin.
Erkek dediğiniz basit bir mekanizma. Sinirlerin toplandığı yer belli, nasıl tahrik olduğu aşikar. Bunun için olsa gerek “Erkek orgazmı” diye uzun uzun yapılmış araştırmalar, yazılmış kamyon dolusu kitaplar yok. Öte yandan kadınların orgazmı üzerine yapılan araştırmalar ise milattan önceki yıllara kadar dayanıyor. Kama-sutra, tantra, tao diye uzak doğudan buraya doğru uzayıp gidiyor liste. Hala da kadınlardaki orgazmının anatomisi tam olarak saptanabilmiş değil. Yani orgazmın kapıları henüz bilim tarafından ağzına kadar açılamadı.
Gel gelelim 25 yıllık deneyim ve araştırma, 120 kadınla yakın iletişim, 600 kadınla karşılıklı mülakat, 2500 kadın üzerinde yaptığı araştırmalar sonucu ortaya kitaplar ve pek çok makale çıkaran Doç. Dr. Ümit Sayın son kitabında, ultra orgazma giden o kapıyı biraz olsun aralayıp bize içeriden ışığı gösteriyor. İster kadın olun isterseniz erkek, kadınların nasıl orgazm olduğunu bilmek hayat boyu kullanacağınız bir takım çantasına sahip olmak demek. Sayın’ın son yazdığı ESR (Expanded Sexual Response) yani Artırılmış Cinsel Doyum kitabı da bu alet çantasında bulunması gereken ekipmanlardan. Şimdi bir karar verin. Kırmızı mı yoksa mavi mi? Ya sayfayı şimdi çevireceksiniz ve ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi yatağınızda orgazmı kendi edindiğiniz tecrübelerle yaşamaya devam edeceksiniz ya da yazıyı okumaya devam edeceksiniz ve tavşan deliğinin ne kadar derin olduğunu öğreneceksiniz. Karar sizin…
Hiç gerçekten orgazm oldunuz mu?
2011 yılında 2240 kadın üzerinde yapılan uluslar arası araştırmaya göre, dünyadaki kadınların ancak yüzde 30-35’lik bir bölümü vajinal orgazm yaşabiliyor. Türkiye’de ise oranın daha da düştüğünü belirtiyor Doç. Dr. Ümit Sayın. “Türk toplumunda kadınlar cinsel ilişkiyi bir görev olarak görmektedir. Türkiye’deki kadınların yüzde 85’i ise hayatlarında hiç vajinal orgazm yaşamıyorlar.” Sayın’ın referans gösterdiği, Kenneth Mah ve Yitzchak M. Binik’in Tüm Orgazmlar Aynı Mıdır? kitabında kadınlardaki orgazmın basamaklarını şu şekilde tanımlanıyor:
- Artan, yükselen duygulanımlar (Tahrik olma, şişme)
- Baskın duygulanımları (Islanma)
- Ateş basması duygulanımları (Vücut ısısının artması)
- Atma duygulanımları (Kalp ritminin hızlanması)
- Genel spazmlar (Titreme)
- Haz-tatmin duygulanımları (Tatmin olma hissi)
- Gevşeme duygulanımları (Sakinleşme)
- Atım duygulanımları (Patlama)
- Duygusal yakınlık (Burada sarılma isteği, aşk duygusu devreye giriyor)
- Ekstazi (Kendinden geçme)
Burada önemli olan kaç basamağı tırmanabildiğiniz değil; kaç basamağı tırmanabileceğiniz…
2047 farklı orgazm
Evet, doğru. Bu, 2012 gibi bir tarih değil, kadınların yaşayabildikleri orgazm çeşidinin sayı ile ifadesi… Ümit Sayın, ESR: Kadınlarda Artırılmış Cinsel Doyum kitabında, kadınlarda 11 adet orgazmı tetikleyici nokta olduğunu söylüyor. “Eğer kadınlarda bu noktaların hepsi mevcutsa, o zaman kadınlarda 2047 adet farklı orgazm oluşumu tarif edilebilir” diyor. “Temel konu kadınlarda kaç orgazm biçimi olduğu değil, bu kadar fazla bileşeni olan kadın orgazmının ne kadar farklı, çeşitli ve renkli olabileceğinin dile getirilmesidir.” Tantra felsefesi, Kama Sutra gibi cinsel felsefeler de bu orgazm biçimlerine odaklanan uygulamalar içeriyor. Hatta Sayın, Çinlilerin 2500-3000 yıl önce cinsel eylemleri Tai Chi, Akupunktur, Chi enerjisi ve Yin-yang gibi felsefi kavramlarla birleştirdiklerini söylüyor. Amaç hepsinde aynı: Ultra Orgazm. Gel gelelim Orta Çağ döneminde Batı, kilise baskısıyla birlikte bu cinsel bilinçlenme sürecine limon sıkıyor ve cinselliği kötü bir şey olarak göstermeye başlıyor. Hatta rahip ve rahibelerin cinsel ilişkiye girmelerine yasak getiriyor. Batı’daki bu kısıtlamalar öncesinde uzak doğuda cinsellik üzerine geliştirilen felsefeler ve uygulamalar hala bugün kullanılmaya devam ediyor. Tibet Budizmi, Vajarna Budizmi, 2-4. yüzyıllarda ortaya çıkan Tantra, sonrasında Kama Sutra, bunların birer uzantısı olarak Neo-Tantra, Tantra Yoga, Taocu sevişme diye liste günümüze doğru gelişerek devam ediyor. İşte ESR de bu noktada devreye giriyor. Sayın, aynı anda birden çok uyaranın devreye girip oluşturduğu orgazm biçimini, yani “Bileşke orgazm” olarak bilinen kavramı genişletiyor ve ESR olarak tanımlıyor.
Gizemli noktalar
Pek çok kişi G-noktası adındaki gizemli noktayı duymuştur. Duymayanlar için kısa bir özet geçelim. Alman jinekolog Ernst Grafenberg ‘in kadınlarda ekstra hazzı sağladığını iddia ettiği, minicik bir fasulye biçimindeki erojen bölgeye Grafenberg noktası yani G-noktası adı veriliyor. Grafenberg’e ve Sayın’ın kitabında verdiği bilgilere göre bu nokta vajinanın üst duvarın yakın bir noktada bulunuyor. Bu noktaya temas edildiğinde kadın vücudunda istemsiz kasılmalar, bu kasılmalara bağlı olarak yoğun bir idrar yapma isteği ortaya çıkıyor. Sayın’a göre konu hakkında bilgisi olmayan kadınlar bu noktada idrar yapacakları korkusuyla partnerlerini durduruyorlar. Başınıza gelmiş midir bilinmez ancak bu gizemli noktanın yerinin nasıl bulunacağının özet bir tarifi var. Buna göre eğer kadının kendisi bu noktayı bulmak istiyorsa yüz üstü uzanmışken avuç içi yukarıya bakacak şekilde vajinanın üst duvarına, parmaklarını kendine doğru çekerek masaj yapma yöntemiyle bu noktayı keşfedebiliyor. Eğer partneriyle bu noktayı bulmak istiyorsa aynı şeyi partnerinden yapmasını isteyebiliyor. Partnerin yapabileceği bir başka metot ise kadın sırt üstü uzanırken gene avuç içi yukarı gelecek şekilde işaret parmağıyla vajinanın ön duvarına masaj yaparken, baş parmağı ile dışarıdan aynı bölgeye baskı yaparak G-noktasını parmaklarının arasında bir noktada kıstırması… Sanki parmaklara uhu dökülmüş gibi parmakların birbirine kenetli ve dairesel hareketler yapması icap ediyor. Vücuttaki tek gizemli noktanın Grafenberg’inki olmaması da cabası… A noktası, O noktası gibi noktaların olduğu iddia ediliyor. Öte yandan bazı araştırmacılar da Grafenberg’in 20 kadın üzerinde yaptığı bu araştırmanın doğruluğunun kanıtlanamayacağını, G-noktasının bir hurafe olabileceğini öne sürüyorlar. Sayın ise bu ikileme şöyle yanıt veriyor: “Bazı kadınların G-noktası daha çok gelişmiş, bazılarında ise daha az gelişmiştir. Hiçbir kadının genital anatomisi aynı değildir. Kadından kadına farklılık gösterir.”
Orgazm beyinde başlar
Buraya kadar her şey tamam… Hatta sizler için Ümit Sayın kitapta uzun bir özet de veriyor. Bunlar içerisinde partner olmadan da mastürbasyonla kendini tatmin edebilmek, pc-kaslarını geliştirmek, seks oyuncaklarını kullanabilmek orgazma giden fiziksel yollar. Cinsel konularda eğitilebilir ve gelişmeye açık olmak, cinsel tabulara sahip olmamak, hatta cinsel beyin kimyalarını kontrol edebilmeyi öğrenmiş olmak da bu çetrefilli yolun zihinsel taraflarını oluşturuyor. Kısacası aslında tahrik olmak için de, cinsel ilişkiden maksimum zevki alabilmek için de zihinsel olarak buna hazır ve istekli olmak gerekiyor. Yani olay beyinde bitiyor. “ESR geliştirmiş bazı kadınlar, hiç dokunma olmadan bile orgazm olabilmektedirler” diyen Sayın, rüyasında orgazm olan kadınları ve belden aşağısı tutmayan kadınların bile orgazm yaşayabildiklerini buna örnek olarak gösteriyor. Belki de bu yüzdendir ki kadınlar seksten çok sekse hazırlanırken yaşadıkları süreçle orantılı bir zevk alıyor. Belki de bu yüzden dış görünüş, neler konuşulduğu, ne yendiği, ne içildiği, yani ne kadar ön sevişme geçirildiği bu kadar önemli oluyor. Sonuç olarak işin tantrası, kama sutrası, noktası, virgülü bir yana; orgazm beyinde başlıyor.
Artık Biliyorsun:
Kadınlarda maksimum tatmin yaşanması için gereken vajinal orgazm reflekslerinin pekişmesi adına cinsel ilişkinin en az 20-30 dakika sürmesi gerekiyor.
Yayınlandığı Yer: Cosmopolitan Türkiye